MUTSUZLUK ÜZERİNE
‘Gerçekten hapis olma hali/anı, tam olarak bir dört duvarın arasına bırakılmanız ve bir gardiyanın sizi oraya kitlemesi ile başlar.’
‘EKMEK YOLU’ adlı yazım için tıklayın.
Diğer ‘Edebiyat‘ içeriklerine ulaşmak için tıklayın.
İnsan mutsuzken ne garip bir ruh halinde oluyor. Hiç bir şey yapmak istemiyor, uyku uyumuyor ve kişi kendini mutsuz eden şeyi düşünmeden duramıyor. Bir süre sonra keşkeler başlıyor. Gerçekten hapis olma hali/anı, tam olarak bir dört duvarın arasına bırakılmanız ve bir gardiyanın sizi oraya kilitlemesi ile başlar. Mutsuzluk budur işte. Hapis olma halidir. Keşkeler ise gardiyandır. Eğer yeteri kadar hapis halinde kalırsanız,bir zaman sonra sebebini unutursunuz ya da sebebin ne olduğunun bir önemi kalmaz.Hapis halinden kurtulmanın iki yolu vardır. Ya hapis olmanıza sebep olan şey her ne ise onun için bir çözüm üretmek ya da kilidi kırıp ordan kaçmak. Birinci yol teknik olarak doğru olan yoldur. Çünkü çözüm üretip, hapis halini tamamen -en azından o konu özelinde- ortadan kaldırır. Ancak hapis halide olmanın dezavantajlarından birisi de çözüm üretmek için motivasyonunuzun olmamasıdır. Canınız bir şey yapmak isemez ve siz o noktadan sonra birazda olsa, halinden memnun bir mahkumsunuzdur. İkinci yol ise güç gerektirir. Gardiyanlardan insaflı davranıp kilidi anahtarla açmalarını beklememelisiniz. Gardiyanlar sizin mahkum olduğunuzu, hapis halinizi kabulleniş sürecinizi kolaylaştırmak için ordalardır. Onlarda medet ummayın.
[zombify_post]
0 Yorum