SERAY ve HALDAŞLARI- Dünya Kanser Günü Konuğu: Ebru Akgündüz

SERAY ve HALDAŞLARI-  Dünya Kanser Günü Konuğu: Ebru Akgündüz

Kendine SINIR çizme , zaman seçme, yürü ,sev yaşa ve gülümse!

‘Cinli – Perili Saatler Değil Mi?’ adlı yazım için tıklayın…

Diğer ‘Gündem‘ içeriklerine ulaşmak için tıklayın…

Bugün Dünya Kanser Günü…

Öncelikle kanserle savaşan hastaların iyileşmesi diliyor ve hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Bu özel günde Seray ve Haldaşları röportaj serisinin ilkini açıyor olmaktan çok mutluyum. Aramıza kalsın biraz da heyecanlıyım. Saygıdeğer sağlık çalışanı ve kıymetli dostum Ebru Akgündüz  ile  tecrübe edip kazandığı hastalığı hakkında konuştuk. Sizler için bütün samimiyetiyle sorduğum soruları cevapladı. Haydi başlayalım! Hazır mısınız?

1-Burada olduğun için tekrar teşekkür ederim. Biz birbirimizi tanıyoruz ama okurlarımız için biraz kendinden bahsetmek ister misin? Ebru Akgündüz kimdir? Neler yapar?

Merhaba . Öncelikle burada olduğum için çok mutluyum.Umarım bir katkım olur. 25 yaşındayım . Mardinliyim. Ailem Mardin ‘de ama ben kız arkadaşımla birlikte İstanbul ‘da yaşıyorum. Sağlık görevlisiyim. Spor ve kitaplara baskın olan bir yaşam biçimim var.

2- Bugün Dünya Kanser Günü… Kanseri tecrübe etmiş ve kazanmış çok güçlü bir birey olarak hastalığa yeni yakalananlara neler söylemek istersin?

Öncelikle ne ile karşı karşıya olduğumuzu öğrenmeden savaşmamız çok yorucu olacaktır. Bu hastalığın bizden alacağı ve kazandıracağı tüm yanları ile ele almamız gerekir. Ben bu hastalığa grip gibi bakmıştım daha uzun ve yoğun tedavili bir grip, kendi kendimize sorup cevapladığımız hiç bir soru bizi ileri taşımayacak bilime inanmalarını ve araştırarak her türlü sonuca daha hazırlıklı olacaklarını görecekler.

3-Bir konuşmamızda kanser hastaları için çalıştığını söyledin. Bu alanda çalışmaya nasıl karar verdin?

Evet. Klinik Araştırma Koordinatörü olarak çalışıyorum .Farklı farklı bir sürü kanser tiplerinden takip ettiğim hastalarım var. İlk zamanlarda çok zordu. Geçmiş durmadan gözümün önüne geliyor ve istemsiz korkularım öne çıkıyordu. Ama zamanla onlara yardım etmek acılarını paylaşmak iyileşmek için bana ihtiyaç duyduklarını bilmek fazlasıyla beni işe bağladı. Şuan dokunduğum her kalp mutlu ediyor beni.

4-Peki. Biraz özel olacak ama hastalığı ilk öğrendiğinde kaç yaşındaydın ve neler hissettin?

18 yaşındaydım. Üniversite sınavına hazırlık içindeydim. Çok korktum. Sarsıldım. Vücut ağrılarım ve fiziksel değişikliklerim beni yıprattı ama hastalığımı iyice araştırdıktan sonra hepsi azaldı.

5- Bu hastalar için nasıl bir tedavi süreci var? Bu süreci nasıl atlattın?

Bu hastadan hastaya evreden evreye ,tabi kanser tiplerine göre değişiyor. Genelde kemoterapi ,radyoterapi  kök hücre nakli ya da gerekli olduğu takdirde ameliyat şeklinde tabi öncesinde biyopsi, görüntüleme kan tahlilleri gibi bazı işlemlerden geçerler uzun ve yıpratıcı bir süreçtir açıkçası.

6-Türkiye kanserle mücadele sence nasıl bir konumda yer alıyor? Neler yapılıyor veya neler yapabilir?

Maalesef Türkiye ‘de ciddi bir sayıyı kaplıyor ama doktorlarımız oldukça ilerledi. Klinik araştırmalar, yeni ilaçlar , faz aşamasında olan ilaçlar oldukça ülkemizde yer edindi.

7-Çok faydalı ve umut verici bilgilerin için teşekkür ederiz .Bu dönemde psikolojini nasıl ayakta tuttun? Sana güç veren eşya, hobi veya kişi var mıydı?

Öncelikle kendimle iyi anlaştım. Bunu çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir hobi edinemedim. Aldığım ilaç çok ağırdı ve neredeyse hep ağrılarım vardı. Geri kalan zamanda uykum vardı. Güç konusunda geleceğe dair inancım vardı .Eğitim hayatım, kendime kurmam gereken yeni bir hayat… Psikolojik destek almadım ama alınması gereken bir süreç olduğunu düşünüyorum. Ben çok duygusaldım ve her şeye ağlıyordum.

8-Ebru’yu Ebru yapan en önemli şey nedir? Ve hayatını önce sonra diye ayırırsak neler değişti?

Hayatımın öncesi ve sonrası diye sorarsak evet kanser ikiye ayıran en önemli faktördü. Hayatımda en önemli şey sağlık benim için.

9-Her sağlık çalışanı gibi zor ve yoğun bir işin var. Birazda yaptığınız etkinliklerden ve hastanede neler yaptığınızdan bahseder misin?

  Klinik Araştırma firmalarının yeni çalıştıkları ilaçları hastalar üzerinde takip ediyorum. Bir hastayı çalışmaya dahil etmek için öncesinde görmüş olduğu tüm tedavileri dikkatte almam gerekir ve ona hastanın laboratuvar sonuçlarını ve fiziksel muayene sonuçlarını kendi sistemimde toplamam gerekir.

10-Çalıştığın yerler arasında seni en etkileyeni sanırım Çapa. Çapa hakkında neler söylemek istersin?

Çapayı seviyorum orada tedavi olduğum için duygusal bağımda çok yüksek.

11-Tanıştığımızda ben mezundum, çalışıyordum sen okuyordun. Şimdi ben tekrar okuyorum sen çalışıyorsun. Hayatın düzeni ile ilgili ne düşünüyorsun?

Okumaya devam ediyorum ,okumayı hiç bırakmadım. Bir bölüm bitti bir diğeri başladı . Hayatımı seviyorum. Zor bir yaşamdan geldim. Hem toplumsal baskı  hem sağlık sorunlarını atlatıp kendim olarak yaşamak beni tatmin ediyor. Her gün yeniden öğreniyorum. Sen bilirsin meraklı bir kadınım .Çok soru sorup hayattan alabildiğimce bilgi almak istiyorum.

12 – Hayatında çok sevdiğin motto , söz yada şiir var mıdır? Varsa nedir?

Kendine SINIR çizme , zaman seçme, yürü ,sev yaşa ve gülümse.

13 -Coğrafya kaderdir derler. Mardin’den İstanbul’a gelen genç bir kadın olarak bu konuda neler söylemek istersin?

Zor çok zor geriden gelmek! Bir şeylere yetişmeye çalışmak. Düz bir hayatta bu zorluklar bence keyifli değişim her şey için gerekli diye düşünüyorum.

14- Peki benimle ilgili neler söylemek istersin? Sence Seray nasıl biridir?

Samimi , içten çok güzel bir insansın. Bana katılan şanslardan biri olduğunu düşünüyorum .Dünyaya asla temiz bakmaktan vazgeçmemen çok hoşuma gidiyor. Başarının peşinden koşman hedeflerinden şaşmaman oldukça güzel. Bunları hissettirdiğin içinde  teşekkür ederim.

15- Yaaa çok teşekkür ederim. İltifat et bana gibi oldu ama ben hiçbir şey bizle alakalı olmadığını ,her şeyin bakan gözle alakalı olduğunu düşünüyorum. Son olarak okurlarımıza söylemek istediğin bir şey var mıdır?

Öncelikle sevmekten , inanmaktan  ve anlayıştan asla vazgeçmeyin! Kendi hayatınıza siz yön verin bir tane siz var ve kimse kötü zamanınızı yoklamaz her zaman ayıplamak için yoklar. Hatalarınızı sevin hatalar insanlar içindir. Spor  yapın. Kendime yapmış olduğum en büyük iyiliğin spor olduğuna düşünüyorum. Hareket etmekten asla korkmayın .Okuyun bol bol su için. Özelsiniz ! Vücudunuzu ,ruhunuzu güzel olan hiç bir şeyden mahrum etmeyin. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla… 

[zombify_post]