Herkese merhabalar size ilham ve cesaret vermeyi amaçlayarak bu yazıyı kaleme alıyorum.
Bunun için yazının içerisinde alt başlık niteliğinde bir kaç sorum olacak dilerseniz yorumlarda bu sorular üzerine düşünce ve cevaplarınızı bekliyorum.
Sanat neden ve nasıl doğmuştur?
Zihin Bahçesi-2020
Sanat bence iletişim ihtiyacından doğmuştur ve insanlığın ilk günlerinden son günlerine kadar en güçlü iletişim aracıdır fikrindeyim.
Neden mi?Bir mağaraya taşla çizilen bir resim de görkemli mimariler de olağanüstü yüksek teknoloji ile dijital ortamda üretilmiş sanat eserleri de zamansız olabilirler. Yani kendi çağının birçok insanına ulaşsa da ulaşmasa da.
Bir eser milyonlarca yıl sonraki toplum ve bireylerle o günün toplumunun ya da eser sahibinin iletişimini sağlıyor sanat ve burada dediğim gibi eserin ne imkanlarla üretildiğin çok ne anlattığı bize ne gösterdiği.
Peki,bir şey neye göre sanattır neye göre değildir?
Bekleme Noktası-2018
Bu soruyu sormak kadar cevap vermekte zor. Burada tartışacağım konu birşeyin ne olduğundan çok ne içerdiği önemlidir. Birşeye etiket yapıştırmayı bırakın toplum ve birey ihtiyacı ve arzuları doğrultusunda ondan faydalansın. Yada bir şeyi insanlara sunan kişi siz değilseniz siz neden birşeyi anlamlandırmak bir kalıba sokmak ile vakit kaybedip alt metnin, ana düşüncenin eserin hissiyatının rüzgar olup zihnimizi okşamasına izin vermiyoruz? Niye tek bir kalıba forma sokup diğer formları kaybediyoruz?
Puzzle’ın Uyumsuz Parçası Olmak
Yazımın en değerli benim için en değerli kısmını en sona sakladım. Bu kısma başlamadan önce nacizane sizlere birkaç uyarım var. Uyumsuz olmaktan kastım kesinlikle toplumsal kurallara anarşi yaratmak ya da saygı duymamak değil. Aksine topluma ve kurallarına saygı duyarak bu düzen içerisinde özgün bir birey olarak toplumun her kesimi her bireyi ile iç içe yaşamak. Unutmayalım ki zıtlıklar güzelliği yaratır.
Toplumda puzzle gibi binlerce hatta milyonlarca parçanın bir araya gelmesi ile oluşur.Bu sebeple bu betimlemenin buraya oturacağı fikrindeyim.
Ama ya o parçalardan biri uyumsuzsa?
Bence bu sanatın doğum anıdır. Çoğunluğun düşündüğünün aksine bu uyumsuzluk kutuplaşma yerine toplumsal estetiği yaratır. Yani bahsettiğim şu kiloluysanız güzel görünmek için kilo vermeniz gerekmez ya da genel geçer bir giyim tarzını benimsemeniz burada önemli olan siz nasıl olmak istiyorsunuz. Bunun sanatla ilgisi ne mi? Bunun sanatla ilgisi şu sanat eseri bir film, resim, fotoğraf ya da o mağaraya çizilen şeylerden çok daha fazladır. Sanat yaşam biçimidir. İçinizden gelmiyorsa bırakın genel geçer estetik olguları kendi estetiğinizi yaratın ve görün ki bu topluma çok güzel bir renk katacak. Bırakın kaygılanmayın beğenilmek için siz kendinizi beğenin siz sevin bakın nasıl etrafınıza sevgi yayıyorsunuz. Sanat çok güçlü bir iletişim aracı ve sanılanın aksine çok yetenekli ve çaba harcamak gerekmez basit şekilde yolda yürürken attığınız adımlar ile bile sanatınızı icra edin. İsterseniz bu sanata isimde koyalım “Kendin olma sanatı?”
Uyumsuz olmak toplum estetiğini bozar mı dersiniz?
Diğer paragrafların aksine son paragrafta yazı ile başlayıp görselle bitirmem içeriğin değerini azalttı veya yükseltti mi? Ya da görsel diğerleri gibi başta olmadığı için estetik olarak değeri azalıp yükseldi mi?
Son sorumu sorduğuma göre bu yazıyı bitirmenin vakti geldi. Sevgiyle kalın. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
Uyumsuz Bir Şehrin Estetiği-2020
0 Yorum