Vuslat Vakti Mi?
İlk çıkan kitabımdan…
‘Bibliyoterapi: Kitaplarla Dünyayı Unutmak’ adlı yazım için tıklayın.
Diğer ‘Edebiyat‘ içeriklerine ulaşmak için tıklayın.
Eksik kaldığımız yerden başlamalı yeniden,
Dizmeli cümleleri sırasıyla gelecekten,
Tutsana ellerimi hazırım istersen,
Ben senim, sen de bensin ben.
Geçmişe bakmamalı yürümeli ileriye,
Yorulduysak dinleniriz gölgesinde,
Haykırmalı ya da susmalı mı gönüldeyken,
Saklamalı mı yoksa vermeli mi anahtarını şimdiden.
Kalp mi önce sever diye sorarlar,
Sevmek için bin bir sebep mi ararlar?
Ya da kıyıya vuran sözcükler misali,
Lâl olan dil mi dökülmeli hisleri.
Sonsuzluğa uğurladık dedik hisleri.
Peki ya kilitli kalan, ona ne demeli?
Belki de kilitli kalması gerek, anahtarı kayıp mahzende
Sus gönül, sus yeter, yorduğun dayanmıyor serde!
Aşktan mı şair olunur diyenler,
Şair olmak için aşkı mı öne sürerler?
Akla mantığa sığmayan gecelerde,
Suskun olup gözyaşı mı dökerler?
Ecel gelir çalar mı aniden?
Yaşamak için sebep mi gerekir sebepsizken?
Ölüm Allah’ın emri denilip susulurken,
Ayrılığa ödenen bedeller vuslata çaresiz her dem.
Bir Yorum