Üzgünüm Kız Kardeşim, Üzgünüm Pınar…

9 dakika


77

“Bugün yeni bir kız kardeşim oldu. Ömrümün en kısa kardeşliğiydi bu. Çünkü 27 yaşındaki kız kardeşim 5 gündür kayıp olduğu için arkadaşları, ailesi, jandarma ve polis tarafından aranan Pınar’ın bugün cansız bedeni bulundu. Gülüşü üzerine o kadar güzel mısralar yazabilirim ki size. Tek bir kareden hayat enerjisini sayfalarca anlatabilirim. Ruhunuzu ısıtacak ve gününüze ışık olacak denli güzel bu kadının hikayesini bilmiyorum. Tecrübelerini, hayallerini, gelecek planlarını, kahveyi şekerli mi şekersiz mi içtiğini, en sevdiği rengi, tutkulu düşlerini… Ne yazık ki artık hiç bilemeyeceğim. Çünkü; eski sevgilisiyle barışmak istemediği için, özgür iradesiyle “hayır” diyebildiği için bir geleceği yok artık Pınar’ın. Bir zamanlar ruhuna dokunarak hayatına dahil olabilmiş o adam(!), bitmiş bir ilişkinin ardından aralarında çıkan kıskançlığı öne sürerek içinde barındırdığı ruh hastalıklarını tedavi edecek şeyin; Pınar’ı dövmek olduğu kanaatine vardı. Dövmek reddedilme hırsını yenmesine, içindeki kıskançlık ateşini söndürmesine engel olmadı. Kendisiyle barışmasını isteyecek denli sevdiğini iddia ettiği Pınar’ı elleriyle boğarak öldürdü. Varile koyarak yaktığı gencecik bedeninin üzerine beton dökerek 27 yıllık bir yaşamın, hiç var olmamış gibi kaybolacağına inandırdı kendini. 

Üstelik bu kan donduran detaylarıyla işlediği cinayeti itiraf eden Cemal Metin Avcı; evli ve bir çocuk babasıydı. “

Sabah mükemmel bir enerjiyle uyandığımda karşılaştığım bu hikaye, bu satırları yazarken dahi ellerimin titremesine ve güçlükle nefes almama engel olamıyor. “Keşke…” diyebildim sadece.

Keşke; çocuklarınızın başarılı bir akademik hayatı olamamasından korktuğunuz kadar katil olmasından korksanız. Onları sınav baskısıyla çocukluklarını yaşamalarına engel olacak kadar sevmeseniz keşke. 

Keşke; çocuklarınızın eşcinsel olmasından korkacağınıza vicdansız olmasından korksanız… “Hayır” cevabını aldıklarında zarif bir şekilde dönüp arkalarına gidememeleri ihtimali üzerine kaçsa gece uykularınız…

Keşke; kendi fikrinize, vicdanınıza, duruşunuza sahip olup çobana meydan okumak varken, sürüyü sessiz sedasız takip etmek sığmasa haysiyetinize…

Keşke; kız çocuklarınızın giydiği etek üzerinden değil de, örümcek ağlı zihniyetiniz üzerinden kurgulasanız “Elâlem ne der?” korkunuzu…

Keşke; Pınar Gültekin ve yitirdiğimiz nice güzel kadının gülüşüne, giyimine, hayat tarzına, hangi saatte nerede olduğuna değil de; çocuğunun gözü önünde babası tarafından öldürülen annesine “anne, ne olur ölme!” diye çığlık attıran adaletsizliğe kussanız nefretinizi…

Haysiyetiniz, namusunuz, terkedilme korkunuz, reddedilme hırsınız, erkeklik gururunuz, özgüvensizliğinizden beslenen kıskançlığınız ve içinde kötülükten başka bir şey bulunmayan zihniyetiniz yerin dibine batsın!

Biz kendi vicdanımızla, kendi namusumuzla, kendi doğrularımız, kendi ahlak değerlerimiz ile nefesimiz kesilene dek savaşacağız! Git gide azalmamıza rağmen; her kadın cinayetiyle, her çocuk istismarıyla, her hayvana şiddet vakasıyla, her doğa katliamıyla ruhumuzda yarattığınız travmalara rağmen; yol ne kadar uzun gözükürse gözüksün, biliyorum bir gün biz kazanacağız.

Çok üzgünüm Pınar, çok üzgünüm kız kardeşim, gülüşünü solduran o ahlak yoksununa karşı dik durmana yardım edemediğim için, kendini korumanı sağlayan güç olamadığım için, cezasız kalacağına olan güveninden dolayı sana bunu yapmaya cesaret edebilen katiline, adalet karşısında dur diyemediğim için çok üzgünüm…

Çok üzgünüm masum çocuk, böyle bir ruh hastasına “baba” demek zorunda kaldığın için… 

Çok üzgünüm güzel kadın, böyle bir vicdan yoksununu tanıyamayıp “eşim” dediğin için… 

Pınar’ı koruyamadık… Umarım siz kendinizi bir an önce bu katilden uzaklaştırarak koruyabilirsiniz…

#PınarGültekin #KadınCinayeti 

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

77
Özge Dinç<span class="bp-unverified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir