Türkiye’de Genç Olmak

Atam’ın söylediği bu söz ne kadar manidar günümüzde. Bütün ümidim gençliktedir. Şimdi bakıyorum da şöyle bir genç olarak, bırakın gezip tozmayı, geçim sıkıntısıyla boğuşan, yetişkinlerin her türlü baskısına maruz kalan, her attığı adımda linçlenen, sürekli eskilerin zamanından örnek verilerek öz güveni kırılan milyonlarca genç…

Bu kadar olumsuzluğa rağmen yine de okumayı sürdüren, tüm zorluklara rağmen bir yerlere gelen gençler ilerde nasıl genç zihinlerin önüne geçilemeyeceğini de öğreniyorlar bir bakıma.

“Gençler hep oyunda, işin gücün avare dolaşmak, hiç bir işe yaramıyorsun, bizim zamanımızda olsaydın nolurdu…” ve daha sayılamayacak binlerce söz, itham… Zaten yurt dışına gitmek, gezmek gibi hayata dair en güzel planların yapılamadığı, imkanların çok kısıtlı olduğu bir yerde; bir de nefes alınamayacak derecede her adımda itham edilmek z kuşağının sabrını artık en son safhaya getirdi.

Sokakta boş gezip hiçbir şeye faydası dokunmayan bir kesimi asla kastetmiyorum yanlış anlaşılmasın sakın, onlar hangi lafı yerse yesin asla umrumda değil fakat sürekli bir şeyler yapmaya çabalayıp bir de üstüne yetmezmiş gibi yanlış ve suçlayıcı laflar yiyen genç kesim bu lafların hiçbirini haketmiyor.

Sanayide çalışan, okuyan, kafede günlüğü 30 liradan iş kovalayan, hayatı zindan gibi yaşayan ve ömrünün en güzel çağlarını karın tokluğuna yaşayan biz z kuşağı olarak yetişkinler daha hassas olmalı. Bu hassasiyeti göstermek için büyüklerimiz empati yapmalı. Sürekli her olan olayı kendisiyle kıyaslamamalı. Değişen yaşam şartları, zorluklar her şey göz önüne alınmalı. Eğer alınmazsa ülkemizi ileriki yıllarda her alanda temsil edecek milyonlarca ışık sönüp gidecek. Sürekli hayatı güzelleştirme çabaları yerine yıldırma politikası ilerde tüm ülkenin başını ağrıtacak.

Bu eleştirim yalnızca bilinçsiz büyüklerimize değil, adaletin olmadığı, işsizlikle başı ağrıyan her bireye bu ortamı sağlayan insanlara. Her şeyin güllük gülistanlık olmayacağı aşikar fakat her gün dert ve sıkıntının baş gösterdiği, hak etmeyen kişilerin binlerce, milyonlarca para kazandığı sadece güzelliği ile para kazanan ve lüks içinde yaşayan insanları izlediğimiz ülkede, binlerce öğretmenin atama beklemesi, nice orijinal ve ülkeyi ileriye götürecek fikirlerin yitip gittiği ortamda, bazı alanlarda neden geri kaldığımız kesinlikle sorgulanmalı. 

Haddimi aşmayacak şekilde kimseyi kırmadan bazı şeylerin anlaşılmasını istiyorum. Bizler genç kuşak olarak bu ülkenin bayrak yarışında yer alıyoruz. Bayrağı aldığımızda hayattan yılmış ve yorulmuş olursak ülke daha güzel günlerden her zaman muaf kalır. Fakat biz dinç ve bir şeyler yapmak için destek bulursak işte o zaman kalkınırız. 

Ülke her bir bireyi ile ülkedir. Unutulmamalıdır ki yaşlı genç, zengin fakir, mertebeli mertebesiz, ünlü sıradan vatandaş farketmeksizin herkes empati yapmayı bilir ve kendinden başkasını düşünme konusunda daha duyarlı olursa bizleri daha güzel günler bekliyor. Ülkenin her bir ferdi olarak Atamızın gösterdiği hedeften asla ayrılmayalım. Onun bizden izlememizi istediği yolu hiç sapmadan takip edelim. Gençlik olarak elimizden gelenin her zaman en iyisini yapmaya çalışalım şartlar ne olursa olsun. Ülkemizin her zaman menfaatine olan işlerde, projelerde yer alalım. İşte o zaman ulu önderin izinden gitmiş oluruz. İşte o zaman “Bütün zorluklara rağmen bir Türk genci neler yapabilir?” sorusuna hakkıyla cevap veririz.

Sözlerimi Ulu Önderin biz gençlere verdiği nasihat dolu sözleriyle bitirmek isterim.

“Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol…””

“Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir.”

“Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır.”

[zombify_post]