Distopik filmler listesine müthiş bir giriş yapan ve pandemi zamanında senaryosuyla dikkat çeken ‘The Platform’ aldığı ödüllerin hakkını veren bir eser.
2019 Netflix filmleri arasında yer alan The Platform izleyicilerden büyük beğeni aldı. Uluslararası 9 ödülle adından söz ettiren filmin senaristliğini David Desola, Pedro Rivero yaptı. Filmin yönetmeni ise Galder Gaztelu-Urrutia. 94 dakikalık bir film ve her dakikasında izleyenleri heyecana sevk ediyor. Filmde Goreng isimli bir karakterimiz var. Goleng sigarayı bırakma ve diploma vaadleriyle daha sonradan ‘DELİK’ denilen bir yere başvuru yapıyor. 6 ay süresince burada alacak olan Goleng başına geleceklerden ise habersiz. Platform filmin anca sonunda anladığımız 333 kattan yer alıyor ve her katta tabiri caizse iki mahkum kalıyor. Her katında ortasında bir boşluk var ve her gün bir yemek masası katlardan aşağıya doğru inerek mahkumların yemek ihtiyacını karşılamalarını sağlıyor. Her mahkum bir ay sonra katının değişeceğini bildiği için; aslında herkese yetecek kadar yemek bulunsa da açlık çekmemek ve bir sonraki ayı garantiye almak için ihtiyacından fazla yemek yiyor. Bu nedenle alt katlara yetecek yemek kalmıyor ve alt katta kalan mahkumlar arasında güven sorunu oluşuyor.
Filmde yer alan karakterler ‘Delik’e girmeden önce yanlarına birer eşya alabiliyorlar. Baş karakter Goleng Cervantes’in unutulmaz eseri Don Kişot kitabını yanına alıyor. İlk uyandığında yanında bulunan oda arkadaşı ise yanına bir bıçak alıyor. Ancak ilerleyen zamanlarda bu bıçak kendinin ölümüne de sebep oluyor.
The Platform filmi içeriğinde oldukça fazla gönderme olan, siyasi akımlara eleştirel bir değerlendirme getiren, beraber yaşamın zorunluluklarını ve zorluklarını çarpıcı biçimde gözler önüne seren bir baş yapıt. Kalemin kılıçtan keskin olması fikri, güven duygusunun insancıl bir değer olduğunu ancak açlık dürtüsünün bu duyguyu ortadan kaldırabileceğini başarılı bir biçimde sergileyen film, izlenilmesi gereken bir eser.
Ayrıca film hakkında wikipedia’da konu olarak söyle bir giriş yapılmış:
Goreng, platforma sigarayı bırakmak ve hapishaneden alacağı diplomayı düşünerek kendi isteği ile girer, fakat sistemin nasıl çalıştığını bilmemektedir. Uyandığında oda arkadaşından sistemin ne olduğu ne nasıl çalıştığını öğrenir.
“Delik” adlı hapishanede yerleri 30 günde bir rastgele değiştirilen mahkumlar 1. kattan 333. kata kadar ikişerli olarak odalarda tutulmaktadır. Ayrıca, mahkumlara bir eşya seçme hakkı tanınır. Goreng Cervantesin Don Kişot romanını seçer.
Hapishaneye girmeden önce herkese en sevdiği yemek ve yanında getirmek isteyeceği bir şey sorulur. Kişilerin en sevdiği yemek platformun menüsüne eklenir ve kişiler istedikleri bir eşyayı yanlarında alarak hapishaneye girerler. Odaların ortasında bir boşluk bulunur ve bu boşluktan günde bir kez yemek iner. Üst kattakiler istediklerini yiyebilirken aşağı doğru indikçe arta kalan yemekler alt katlara indirilir. Herkesin kendisine yetecek kadar yemesi durumunda herkesin doyacağı kadar yemek platform tarafından verilir, fakat herkes kendisi için gerekenden fazlasını yediği için alt kattakilere yemek kalmaz. 30 günün ardından yerleri değiştirilen mahkumlar bir önce kaldıkları kata göre daha fazla yeme eğilimindedirler.
Hepinize iyi seyirler.
0 Yorum