Siyasetimiz Neden Yapıcı Olmak Yerine Yıkıcı?

"Toplumsal gelişmenin de, çürümenin de temelinde, yöneticilerin tavırları yatar." Mustafa Kemal ATATÜRK10 dakika


Cennet vatan ülkemiz… 770.760 km² toprağında, 83 milyon nüfusu ile her bakımdan kendi kendine yetinen, barışın olduğu, gayri safi milli hasılası en yüksek ülkelerden biri olan, siyasetiyle, eğitimiyle diğer ülkelere örnek olan, adaletin olduğu, kadının öldürülmediği, doğusuyla batısıyla, lazıyla, çerkeziyle, kürdüyle, a partilisiyle b partilisiyle barış içinde yaşayan, farklı fikirlere saygı duyulan, işsizliğin olmadığı, ülke siyasetinin tek amacının ülkeyi kalkındırmaya yönelik olduğu güzel ülkem!

DİYEBİLSEYDİM KEŞKE!!!

Yukarıda kurduğum cümleyi okurken şaşıran, "Polyannacılık da bir yere kadar!" diyenleriniz vardır kesinlikle. Ne kadar yukarıda kurduğum cümle insanı okurken rahatlatıp, keyiflendirse de acı gerçekler daha cümlenin bitiminde insanın yüzüne vuruyor. Ülkemiz ekonomide, bilimde, astronomide, edebiyatta, matematikte, daha sayamayacağım, aklınıza gelebilecek her alanda 1. sırayı alabilecek potansiyelde. Fakat gel gelelim yıllardır süregelen fikir ayrılıkları, anlaşmazlıklar, çatışmalar adeta ülkeyi yerden yere vurur vaziyette. Kahvehanelerde dahi olsun bir siyaset tartışmasına girildiğinde bırakın ülke adına katkıda bulunabilecek konuların konuşulmasını, neredeyse dostluklar bitecek vaziyete geliyor. Bunun sebebi ne mi dersiniz? Tabi ki 

KUTUPLAŞTIRAN SİYASET!!!

Ülkemizin iktidarı olsun, ana muhalefeti olsun, tüm partileri sanki futbol takımı yönetir gibi insanları kendi tarafına çekme peşinde. Sanki aslolan ülkenin menfaatleri değilmişcesine insanlarımız öylesine kendini kaptırıyor ki, yanlış olana doğru, doğru olana da yanlış diyorlar!

Bunun sonucunda da ülkemiz zararlı çıkıyor nihayetinde. Çünkü gerektiği gibi tartışmasını bilmeyen ve insanları kutuplaştırmaya yönelik siyaset yapan partilerin ileri gelenleri, sanki insanları savaşa hazırlarmışcasına konuşmalar yaptıkları için vatandaşımız anında kendine bir taraf belirliyor. Bu parti holiganlığı diye de nitelendirebileceğimiz vahşi tutum, ülkenin kalkınmasına engel oluyor ve her geçen gün ülkenin yerinde saymasına sebebiyet veriyor.

NASIL OLMALI?

Ben de 83 milyon vatandaş gibi bu ülkenin bir neferiyim. Ülkesini seven her vatansever gibi benimde tek dileğim ve tek amacım ülkemi akla gelebilecek bütün alanlarda zirvede görebilmek. Bunun da en tabi yolu siyasetten geçiyor bana göre. Şahsi fikrim ve olmasını temenni ettiğim, İÇ SİYASETTE (Yanlış anlaşılmasın dış politikada ülkemize olumsuz yaklaşanların her zaman karşısındayız.) ne kadar çözüm odaklı, ne kadar barışçıl bir politika izlersek, iktidarı yerinde eleştirip, muhalefeti daha çözüm odaklı yapabilirsek ciddi anlamda dünyada karşımızda kimse duramaz. 

Bizler bu ülkenin evlatlarıyız. Yaptığımız olumsuz yıkıcı tartışmalar bir ihtimal karşımızdakine üstünlük sağlayabilir; fakat ülkemiz adına her zaman bir kurşundur. Bizler farklı görüşlere, farklı düşüncelere sahip olabiliriz herkes aynı düşünceyi savunacak diye bir kaide yoktur; fakat konu ülkemizin kalkınması, refahı olduğu zaman herkes gerekeni yapmalıdır. Kimsenin bu ülkeye zarar vermeye hakkı yoktur. 

Ülkemiz inşallah başta yazdığım paragraftaki gibi iç çatışmalar yaşamayan ve doğruları her daim yapabilen bir ülke olur. İnşallah ülke siyasetimiz verdiği bu kötü görüntüden bir an önce kurtulur…

"Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir."

                                                                                                               KONFÜÇYÜS


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

Anıl Pakoğlu<span class="bp-verified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Choose A Format
Personality quiz
Series of questions that intends to reveal something about personality
Trivia quiz
Series of questions with right ve wrong answers that intends to check knowledge
Story
Formatted Text with Embeds ve Visuals
Video
Youtube ve Vimeo Embeds
Audio
Soundcloud or Mixcloud Embeds
Image
Photo or GIF