Sırt Çantanı Alıp Yola Çıkmak, Kolay mı?

9 dakika


79

Hayal ediyorsun! 

“Biz farklı ailelerde doğmuş, başka deneyimler yaşamış olsak da, aynıyız!”

Sırt çantamı alıp yola çıkayım, doğaya kampa gideyim, birçok ülke ve insan göreyim! Bunları bir de az parayla yapayım! 

Tamam! 

Yapabilirsin! 

Ben yaptım!

Öncelikle yalnız mı yoksa bir yol arkadaşıyla mı? 

Ben ülke içi seyahatlerime yalnız başlayıp, çoğalırdım! Bir yeteneğim var, insanları dinliyorum, yaşadıklarını analiz edip, ileride olabilecekleri, tahmin ediyorum! Genellikle sonuçlar doğru, insanlar memnun, ben de kazançlı çıkıyorum. İlhamım, Asyalı budist rahipler! (Herkesin yoldayken sürdürebileceği bir sanatı olması, yahut düzenli bir geliri olması, büyük kolaylık.) Budist rahiplerin Dinleri toleranslı, toplumsal psikolojiye destekleri muazzamdı. Bu sayede, hem aydınlanan bir zihin (deneyimlenmeden kazanılan deneyim) hem de yaşamak için gereken yiyecek ve barınma ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Bu konuya ehemmiyetle eğilelim. Sanat ve dinin kesiştiği birkaç yerden biri; zihinsel hizmet! Umut olma, yaratma cesareti, oldurma gücü… 

Yolculuklarımda kimliksiz, sıfatsız, unvansız kalmanın özgürlüğüyle sürdürdüm kendimi! 

Tüm işlerimden bağımsız, her yaz, mitolojimizdeki Temmuz (Marduk) gibi, kendimi şehir şehir gezmelere vurdum! Bir sokak hayvanı özgürlüğünde, yolun gücü ve inancın rehberliğinde. Bu soyut başlangıçtan sonrası için çok net olacağım: 26 yaşımda, liseden kalma sırt çantamla, “Türkiye’de yapabiliyorsam, Dünya’da da mümkün“ dedim. Plan, program, stres uzak olsun, gidebildiğim kadar gideceğim, Siddarta’nın nehirde yol alan taşı gibi… 

Oldu! 

Evren sınar!

Evren emin olur!

Evren önüne daha iyi ne mümkünse koyar! 

Ve yurt dışı yolculuk hikayem de böylece başladı! 

Türkiye, trenle geçildikten sonra, Gürcistan, İran, Nepal, Tayland, Malezya, Singapur, Endonezya ve orada Bali adasında bana verilen mucize, en yakın arkadaşım ! 

Artık yalnız değil beraber gidiyorum! 

İran’ın şeriatında telefonu çalınmış, 

Tayland’ın toleransında gasp edilmiş, haberlere çıkmış,

Singapur’da çok hasta olmuş , 

Portekiz'de geçici vatandaşlık kartımı beklemeden İstanbul'uma dönmüş…

Fakat hayatının en anlamlı 2 yılını yaşamış biri olarak şunu söylemeliyim: 

İsteklerinizden sınanır, isteklerinizden emin olur, istediklerinizi yaşarsınız! 

Evet, şu an bu satırları daha güvenli bir kamp serüveninden yazıyorum. Sonuç olarak, risk ve güven yaşam kadarsa… Yaşam virüsler, sarhoş bir şoför, eski bir koca, herhangi bir kaza ya da hastalıkla son bulabilir! 

Fakat bir adımlık cesaretle, her an geri dönüşü olan yolların hepsi size açık! 

Sadece, kendinizi bilin! Ne istediğiniz kalbinizde, gerçekleşmesi cesaretinizde! 

Ben bu yola kendim çıktım, ben bu yolda kendimi buldum, ben her sonuçta öğrendim! 

Sen korkma! Dünya'nın bir yerlerinde, birileri seninle aynı hissediyor, tam şu anda!

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

79
N.söz Uçar<span class="bp-verified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir