Türkçe, öncelikle biz yurttaşların manevi olarak sahip çıkması gereken en önemli unsurdur. Çünkü bir dil bir toplumun, bir milletin can damarıdır, olmassa olmazlarından bir tanesidir. Dilini kaybeden, yozlaştıran, veyahut geri planda bırakan milletler yok olmaya mahkumdur. Türk milleti her alanda kendine özgü kimliğiyle bilindiği gibi, dilini kullanırkende hür, milli ve dış güçlere özenti olmadan, kendi diline bağlı yaşamalıdır, onu her alanda yüceltmeli ve korumalıdır. Korumalıdır ki, nesiller boyu süregelmiş bu toplum dil varlığını ve dil özgürlüğünü asla kaybetmesin, gelecek neferlere aktarabilsin…
Fakat ne yazık ki güzel ülkemizin bu nadide ve eşsiz dili günümüzde hak ettiği değeri bulamamaktadır. Gerek yabancı dillere olan özentilik, gerek nedensiz ve absürt biçimde diğer dilleri ilgi çekmek ve havalı görünmek için yarım ve yanlış olarak kullanmak, amiyane tabirle çirkin göründüğümüzün farkında olmadan Türkçesi varken ısrarla yabancısını tercih etmek toplum olarak yaptığımız en büyük hatalardır. Özellikle nerdeyse bütün işletme ve kafe tarzı yerlerin, kullandıkları kelimelerin Türkçe karşılığı olmasına rağmen ısrarla yabancısına yönelmeleri, belirli bir kesimin yabancı hayranlığı ve dilimize sahip çıkılmasına sevdirilmesine yönelik adımların atılmamış olması, Türkçemizin, milli değerimizin yok oluşuna zemin hazırlamaktadır.
Oysaki ulu önder ve başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK bizlere bu ülkeyi emanet ederken ülkenin her neferine bağımsız ve milli olmayı aşılamış, bunun için gecesini gündüzüne katarak seferber olmuş ve bizlere dil alanında da büyük bir kolaylık olan her sesin harf olarak bir karşılığı bulunan güzel Türkçemizi 1 Kasım 1928 tarihinde okuma-yazma oranının %3 olduğu yıllarda her bakımdan öğrenilmesi zor olan Arap asıllı Türk alfabesi yerine ülkemize kazandırmıştır.
İşte bizlerde yediden yetmişe her birimiz kimsenin diline özenmeden yalnızca Türk benliğimizi hatırlayarak ve benimseyerek kendi dilimize sahip çıkmalıyız. Her bir vatandaşımız büyük lider Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizlere hangi alan olursa olsun gösterdiği hedeften şaşmamalı, onun izinden yürüyerek milletimizi her alanda kendi milli benliğine kavuşturmalıyız. Kavuşturmalıyız ki bizden sonra gelecek olan nesiller bizlerle gurur duyabilsin…
Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. Mustafa Kemal ATATÜRK
Bir Başarı Hikayesinin Sahnesi: PEAKY BLINDERS adlı yazım için tıklayın…
[zombify_post]
0 Yorum