Öncelikle özgürlük ile ilgili en basma kalıp tanım başkasının sınırlarını ihlal etmedğimiz sürece özgür olduğumuzdur. Bu tanım doğru ama eksik. Arkadaşlar başkasının sınırlarına gelmeden kaç insan hayatta kendi sınırlarına ulaşmak için risk almıştır. Kaç yaşında bu riske değer bir adım atmıştır ki.
Kendi özgürlüğümü antlatacağım sizlere. Kendi perspektifimi. Özgürlük yolda olmaktır. Dur durak bilmeden gitmek ve yaşamaktır. Her insan bir bölgede bir şehirde bir lokasyonda doğar peki kaçı ömür çizleri boyunca oralardan sıyrılır. Farklı yerler görmek farklı hayatlara değmek farklı kültürlerle tanışmak karanlıkla kaplı gökyüzümüz de yıldız büyüklüğünde delikler açacaktır.
Jack London okumak Bukowski karamsarlığı ve sarkastik duruşuyla tanışmak ve de Beat Kuşağı’nı keşfetmek her biri yol tutkunuzu arttıracaktır. Yaşam bir bölgede sıkışıp kalmak ve basma kalıp hedefler için emin olun çok uzun evet uzun.İnsanlar gün geçtikçe depresifleşiyor gün geçtikçe daha karamsar bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz. Çünkü her birimiz kendi cehennemimizi oluşturup bolca odun atıyoruz. Düşünceler arasında sıkışıp kalıyoruz.
Oysa bir haftasonu çıkıp deplasmana gidin veya daha önce gitmediğiniz bir şehri tren yolculuğuyla görün. Velhasıl yaşamak için kafa patlatmayın çünkü zaman zaten dinamitlerini zihnimizin ve bedenimizin her köşesine bıraktı. Önemli olan anı biriktirmek. Yol çizgilerini ve rayları ve daima ufku izlemek.
Son olarak bi film önerim var sizlere anlattıklarımla uyuşan Into The Wild. Mutlaka izleyin pişman olmayacaksınız.
0 Yorum