Osmanlı İmparatorluğu Bugün Ayakta Kalsa Nasıl Olurdu? (Alternatif Tarih)

Osmanlı İmparatorluğu… 623 yıl boyunca hüküm sürmüş, 3 kıtanın tek hakimi olmuş, bazı padişahlar döneminde altın dönemini yaşamış, bazılarında ise büyük toprak kayıpları vermiş, 16. yy’da en parlak dönemini yaşamış, toprak genişliği 1683 yılında 5.200.000 km²‘ye ulaşmış, parlak dönemlerindeki politikalarıyla halka her zaman huzur ve refah sağlamış, sonraki dönemlerde milliyetçilik hareketleriyle birlik ve beraberliğinde zedelenme görmüş, Osman Gazi ile beylik olarak var olmuş, Ulu Önderimizin Türkiye Cumhuriyetini kurmasıyla son bulmuş, büyük imparatorluk…

İşte tarih kitaplarına sığmayan bu büyük devlet, bugünün şartlarında en güçlü haliyle ayakta kalsaydı nasıl mı olurdu? Gelin hep birlikte inceleyelim…

Bir dönem zekat verecek fakirin bile bulunmadığı bu şaşaalı devlet bugün var olsaydı toprak genişliği 22.000.000 km² olurdu ve dünyanın en büyük ülkesi konumunu alırdı. Ayrıca bugün ki Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşık x22 katı büyüklüğünde olurdu.

Halifelik sistemi var olacağı için bütün müslüman ülke liderleri halifeye bağlı olurdu. Arakan, Afganistan, Irak, Filistin, Kırım gibi bölgeler bugün olduğu gibi zulüm ve şiddet görmezdi, orta doğuda karışıklıklar olmazdı, çünkü batılı devletler müdahale edecek gücü bulamazdı.

Madenler, turistik bölgeler, boğazlar gibi stratejik öneme sahip yerler elimizde olurdu ve büyük bir ekonomik güce erişirdik.

Gayri safi yurt içi hasılası yaklaşık 40.000.000.000.000$ olurdu ve en büyük ekonomi Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçerdi.

ABD bugün olduğu kadar güçlü olamazdı çünkü orta doğuya şimdi ki gibi fazla müdahale edemezdi. Bu sebeple büyük bir çöküş yaşayabilirdi.

Nüfusumuz 267.000.000 olurdu ve Dünya’da en kalabalık 3. ülke konumuna sahip olurduk. Başkentimiz tabi ki büyük stratejik önemi olan ve can damarı niteliği taşıyan İstanbul olurdu.

Yıllık gelirimiz vatandaş bazında 46.000$, aylık gelirimiz 15.000 TL olurdu.

Eğitim sistemimiz çok gelişmiş olurdu çünkü Osmanlı döneminde öğrenciler yatkın olduğu dalda eğitim görüyordu. Bu yüzden nitelikli insan sayısı çok fazla olurdu.

Bunun yanı sıra yöneticiler dürüst ve şeffaf olursa ülkede hiç fakir olmazdı çünkü bu kadar gelire ve stratejik noktalara sahip bir ülke iyi yönetildiği takdirde zenginlik ve bolluk içinde yaşardı.

Askeri bakımdan en güçlü ve en kalabalık orduya sahip olurdu. 10.000.000

Bu kadar güç tabi ki teknoloji alanında da büyük gelişmeleri beraberinde getirirdi. Uzaya roket fırlatan ilk ülkelerden biri olabilirdik.

İşte bu muhteşem devlet bugün en güçlü haliyle varlığını sürdürebilseydi durum tam da yukarda bahsettiğim gibi olacaktı. Geçmişiyle yaşayan insanlar, geleceği göremez derler fakat geçmişini unutanın geleceği de olmaz... Bu yüzden Türk milleti istediği takdirde her zaman en iyisi olmaya aday bir ülkedir. Bilime, gelişmeye açık olduğumuz sürece, dışa bağımlı kalmayıp kendi üretimimizi elimize aldığımız takdirde yukarda bahsettiğim gibi bir ülke olmamız içten bile değil. Yeter ki doğru adımlar atalım ve kendimize inanalım. Gerisi Ulu Önderimizin de Gençliğe Hitabesi’nin son satırlarında dediği gibi:

“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”    Mustafa Kemal ATATÜRK