Kaşıntı

Tanıdığım bu adam, varoluşuna hiç güvenmezdi. Olmadığı gibi yaşardı. Eğer olduğu gibi yaşasaydı, hiç yaşamamış olurdu.9 dakika


Kaşıntı, Öldüğü günden bir sonraki gün, içinde bulunduğu morgdan cenaze töreni için çıkarıldı. Törene, tüm ailesi ve birkaç tane arkadaşı gelmişti. Hiç kimse gelmemişti. Cenaze işleriyle ilgilenen birkaç tane işçi dışında hiç kimse yoktu. Ailesinin yanına gömülmesi için bir ailesinin olması gerekirdi. Yaşarken de bunları önemsemezdi. Ben, onun çok yakın bir arkadaşıydım. Kendisi nihilist olduğu için basit dille yazılmış bir Turgenyev romanındaki gibi sıkıcı bir arkadaşlığımız vardı. Kitap okumayı çok sevdiğimiz için kitapçılardan çıkmazdık. Kitap alacak paramız olmadığı için de çaldığımız kitapları kesinlikle okumadan sokaklarda satardık. O zamanlar hangi şehirde olduğumuzu hatırlamıyorum. Ama deniz yoktu.

Ben bir kitap yazmayı denemiştim. Onunsa, sonu her zaman intiharlarla biten tonla kitabı vardı. Baştan sona yazmış olduğu kitapların basılmama ihtimaline karşın onları hiçbir yere göndermez, hiç kimseden fikir almazdı. Girişken bir yapısı olduğu halde hiçbir şeye girişken bir tavırla yaklaşmazdı. Tüm hayatı rolden ibaretti. İçtiği içkilerin ardından sadece uyurdu. Onu bir kere dans ederken görmüş olduğum için bana senelerce tavır aldı. Tavır dediğim öyle basit bir şey değildi. Benimle senelerce konuşmadı. Birbirimizi pek sevmediğimiz için bu durum biraz hoşumuza gitmişti. Her zaman çok zeki olduğunu düşünürdü. Birileri zeki olmadığını düşünür diye kimseyle konuşmaz ve ortalığa zeki bakışlar atmaya çalışırdı.

Neden öldüğünü merak ediyorsanız, edindiğim bilgiler el verdiğince size bunu anlatabilirim. Merak etmiyorsanız da anlatacağım. Zaten yazdıklarım pek iş yapmıyor -bunlar da benim itiraflarım-. Kaşıntıdan öldü. Hayatının anksiyete dolu bir zamanında kaşınmaya başladı. Önce uyuz dediler. Daha sonra kurdeşene çevirdiler. Biz yağlı besinlerden, yumuşatıcılardan ya da fazla alkolden olduğunu düşündük. Kaşıntı illeti, asla kanıtlanamayan bir akıl hastalığı gibidir. Sebepleri, basit tahminlerden ibarettir. Giderilmesi için kullanılan ilaçlar hiçbir işe yaramaz. Annesi ona dualar okudu. Daha sonra tükürdü. Başkalarına da uzaktan uzağa tükürttürdüğünü söylemişti. Bunlara çok kızardı. Ardından, sürekli kaşındığı için kendisine kızmaya başladı. Bacaklarından boynuna kadar hiç bitmeyen bir sızıyla kaşınırdı. Belli bir süre sonra kendisini kaşımaktan zevk almaya başlamıştı. Bunun tatlı bir acısının olduğunu düşünürdü. Uykularından oldu. Uyumayı severdi. Kaşındığı için bunu beceremiyordu. Daha sonra şarap içmeye başladı. Her gece içtiği bir litre şarabın ardından bayılarak acısını unuturdu. Belli bir süre sonra şarabın miktarı arttı. Yanına; biralar, viskiler koydu. Yerin altından gelen şifalı suların içine girdi. Kendisini çamura gömdü. Hepsiyle ilgili güzel şakalar yapardı. Ölümünün kaşıntıdan olacağını söylerdi. Ölümü, kaşıntıdan oldu.

Bu illetin, varoluşsal bir sorgulamayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü tanıdığım bu adam, varoluşuna hiç güvenmezdi. Olmadığı gibi yaşardı. Eğer olduğu gibi yaşasaydı, hiç yaşamamış olurdu.

Nasıl öldüğünü gerçekten merak ediyorsanız, lütfen bu parantezin içine bakın.

(İntihar İşleri Müdürlüğü tarafından tevatürle yayımlanan bu mesele; intihar eden adamın intihar etmeden önce düştüğü notlarla ilgilidir. Ziyadesiyle mest olduğu bir gece, kaşıntısını telafi edebilmek için kırdığı mey şişesiyle kaşımaya çalıştığı boynunun içindeki şah damarı infilak etmiştir. Bkz. öldü. Bkz. ölümü şaibeli değildi.)

Bir Paradoks, Medeniyet adlı yazım için tıklayın…


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

Talha Çakan<span class="bp-verified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Choose A Format
Personality quiz
Series of questions that intends to reveal something about personality
Trivia quiz
Series of questions with right ve wrong answers that intends to check knowledge
Story
Formatted Text with Embeds ve Visuals
Video
Youtube ve Vimeo Embeds
Audio
Soundcloud or Mixcloud Embeds
Image
Photo or GIF