İyi Olan Ne Varsa Yoruldu İçimde…

Ve bu yorgun bu hüzünlü yüreği, benim değilmiş gibi hiç kimse görmeden, şöyle bir yol kenarına bıraksam... - Edip Cansever 8 dakika


Yoruldum… Hayata umutla bakıp sonuçsuz kalmaktan, insanları mutsuz görmekten, değişememekten ve değiştirememekten, kimseye iyi gelememekten, kimsenin bana iyi gelmemesinden, yalnızlıktan, insanların düşüncesizliklerinden, vurdumduymazlıklarından… Kısacası, her şeyden yoruldum…

Her zaman mutlu olmak için sebepler vardır diye düşündüm hayatta. En küçük, en nedensiz şeyler bile bir insana iyi gelebilir diye kabullendim, kendimi buna inandırdım. Hayata karşı hiç nankör olmadım. Ne kadar mutsuz olursam oluyum, kendimi mutlu edecek ufak da olsa sebepler buldum. Hep güzel şeyler olacak diye içimdeki umudu asla yitirmedim. İlerde daha iyi olacak, her güzellik vaktine esirdir, sabretmek gerekir gibi sözlerle kendimi teselli ettim. Vazgeçmedim, yılmadım, kaybettiğim onca şeyden sonra hislerim bana ilerde daha da iyisi olacak diye telkinlerde bulundu. Hislerim beni kararlarımda doğru kıldı fakat ilerisi için artık gücüm kalmadı…

Yoruldum… Şu kısacık ömrümde mutsuz yaşamaktan, küskünlüklerden, tartışmalardan, bencil insanlardan, en çok da güven denen tamiri mümkün olmayan duygudan…

Çok zormuş demek ki bir insanın bir insanı koşulsuz sevmesi, güvenmesi. Dünya da imkanı yokmuş böylesi güzellikleri yaşamanın. Hep pişmanlık, geçmiş kavramı olmalıymış insanların hayatında. Mutsuzluk ekseni etrafında dönmeliymişiz belki de. Yaşamanın tadına varmadan kaybettiğimiz insanlara kafa yorarak perişan olmalıymışız içimizde. Niyeti kötü, kalbi katran misali insanlara en güzel duygularımızı harcamalıymışız. Sevgiyi gerçekten hak eden, bize iyi gelen insanlardan uzak durmalıymışız. Mutlu olmak yanı başımızda dururken, maceraperest ilişkilerle hayatımızı darmadağın etmeliymişiz yaşamak için!

Parayı odağımız haline getirip, insanları para yerine harcamalıymışız. Aile olmayı, arkadaş olmayı, sevgili olmayı, eş olmayı bir kenara bırakıp, nasıl daha iyi para kazanırım derdine düşmeliymişiz. Çıkarlarımız, insanlarla olan ilişkilerimizden daha önde olmalıymış. Bir insana sırf kara kaşına kara gözüne bakarak değil, menfaatlerimiz doğrultusunda yardım etmeliymişiz!

Ne zor şeymiş yaşamak… Keşke yukarda anlattığım dizelerdeki gibi bir insan olsaymışım. Eminim o zaman daha mutlu olurdum. Hiçbir şeyi sorun etmezdim. Hayata bu kadar özen göstermezdim. Rastgele yaşar geçer giderdim. Eminim benden mutlusu da olmazdı. Hatta ben kimseyi önemsemediğim, herkesi kırdığım için, sevmeyip, sevene de ihanet ettiğim için büyük değer görürdüm. Kimse yanımdan ayrılmazdı. Gerçekten çok eminim bundan.

Normalde umut dolu bitirirdim dizelerimi fakat bunu yapmaktan bile yoruldum. İçimden gelmiyor artık iyi olan hiçbir şey. Belki de ben de düzene yenik düştüm… Mutsuzluk, huzursuzluk beni de içine doğru çekiyor yavaş yavaş, habersizce… O çok değer verdiğim hazinelerim, duygularım ve hislerim yitip gidiyor ağır ağır benden en uzaklara… Bir daha hiç gelmemek üzere… Sıradanlık, tek düze hayat bana kendini zorla kabul ettirdi anlaşılan… 

Yaşadığım zaman ne kadar istediklerimi bana ulaştırmasada, ömür denen bu kısa serüven bir gün tamamen bittiğinde, yanıma alacağım iki şey olacak: Umutlarım ve hayallerim. Çünkü bu hayat, ulaşılması çok da zor olmayan hayallerimi de umutlarımı da yaşamama izin vermedi ve anlaşılan vermeyecek de. Belki bir sonrakinde saf duyguların ön planda olduğu, sevmenin ve sevilmenin var olduğu bir yerde yaşarım… Kim bilir…


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

Anıl Pakoğlu<span class="bp-verified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Choose A Format
Personality quiz
Series of questions that intends to reveal something about personality
Trivia quiz
Series of questions with right ve wrong answers that intends to check knowledge
Story
Formatted Text with Embeds ve Visuals
Video
Youtube ve Vimeo Embeds
Audio
Soundcloud or Mixcloud Embeds
Image
Photo or GIF