Bu satırları daha önce yazmayı planlamıştım. Depremi yaşamış ve deprem fobisi olan bir insan için kolay olmadı.Duygusal yoğunluktan dolayı erteleme kararı aldım. Öncelikle sabrınız ve anlayışınız için teşekkür ederim. Hepimize tekrardan geçmiş olsun. Geçtiğimiz günlerde saat 14.51’de Ege Denizi’nde İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 30 Ekim’de meydana gelen depremde 114 kişi hayatını kaybetti, 1035 kişi yaralandı. Kendilerine Allah’tan rahmet ve depremde yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve sabır, yaralananlara iyilik diliyorum.
Gün içinde enkazdan çıkarılan her insanımızda kah sevinçten kah üzüntüden göz yaşlarımıza engel olamadım. Sizde olamadınız biliyorum. 2020’nin acı dolu dersleri bitmiyor.Fark ettiniz mi? Güzel şehrimiz İzmir’den de altın değerinde bir ders aldık.
Depremden sonra, otelini, veya boş evini zarar görenlere açanlar mı? Evine misafir edenler mi? Restoranını sabaha kadar açık tutup çorba servisi yapanlar mı? Eve girmeye korkan gelsin, biz sabaha kadar çay kahve su servisi yapacağız en azından masalarımızda sizi misafir ederiz diyen bistrolar kafeteryalar mı? Marinada başıboş kalıp sürüklenen teknelere yardıma koşan denizciler mi? Enkazdan çıkan bebeğimizin isteğini yerine getirmek için hastaneye köfte-ayran siparişi yağdıranlar mı?
Neler görmedik ki… Devletin organize olamadığı yerde, mükemmel halk seferberliği gördük.Yine gün boyu birçok kentten gelen parti, sivil toplum kuruluşları, gönüllü yurttaşlar depremzedelerle dayanışma için alanda seferber oldu.
İlişkilerimizin kötü olduğu ülkeler dahil birçok ülkeden destek mesajı geldi. Kardeş ülkemiz Azerbaycan’ dan Olağanüstü Haller Bakanı Kemaleddin Haydarov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayarak, İzmir’deki deprem için Türkiye’ye her türlü destek ve yardımı göndermeye hazır olduklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis görüşmede, karşılıklı olarak geçmiş olsun dileklerini iletti. ABD ,Katar ,Rusya, Fransa, Almanya gibi bir çok ülkeden destek ve yardım mesajları geldi.
Son olarak deprem konusunda şunları da söylemek istiyorum.
– Sevgili hocam Nükhet Everi’ nin dediği gibi bir ülkenin depreme karşı başarısı “ARAMA KURTARMA EKİPLERİNİN” başarısıyla değil, yıkılmayan binalar, ölmeyen insanlar ve hiçbir şey yapmak zorunda kalmayan afet ekipleriyle olur! Nasıl olsa “Arama Kurtarma Ekipleri” var diyerek hazırlık olmaz. Elbette Arama Kurtarma Ekipleri ve elini taşın altına koyan herkes çok kıymetli iyi ki var ama onlara gerek kalmamasıdır başarı!
– Toplumun bilinçlendirilmesi ve gerçek afet eğitimi alıp organize edilmesi gerekir.
– Deprem çantamızı mutlaka hazır etmemiz gerekir.
-Evimizdeki veya bulunduğumuz alandaki güvenli ve tehlikeli yerleri öğrenelim.
– Televizyonlar , uzmanları çıkarıp “Depremden nasıl korunabiliriz? Deprem anında ne yapmalıdır ?” diye konuşturması gerekir.
– Eşyalarımızı mutlaka duvara sabitleyelim.
– Deprem öngörülemez ama devlet de üzerine düşeni yapar umarım .
Peki , nasıl bir kavga içindeydik hatırlıyor musunuz? Her acı olayda sorarım yine sormak isterim. Anlayabildik mi? Soruyorum hatırlayabildik mi peki neyin daha önemli olduğunu? Her şerde bir hayır vardır sözünde ki hakikati? İnsanlığımızı hatırladık mı? Umarım hatırladığımızı çabuk unutmayız. Umut insanı hayata bağlayan en önemli şey. Ben umudu yitirmemek taraftarıyım.
Kendinize iyi bakın…
0 Yorum