Bilinen diğer adıyla kızlık zarı, tavla zarı değil..
Bu yazı yazmaya kafamda karar verdiğimde günlerce söze nasıl gireceğimi düşündüm. Bu işin doğrusunu nasıl anlatabilirim sorusunu sordum sürekli. Öncelikle doğru bildiğiniz yanlışları, bildiklerinizi ya da bilmediklerinizi bir sağlıkçı adayı olarak sizlere aktarmaya çalışacağımı unutmayın. Okurken anlamaya çalışmanızı isteyeceğim en önemli konulardan biri belki de budur. Anlayın ki çocuklarınıza bu konuda ilk eğitimi siz verin ama öncelikle anneler ve babaların bu konuyu çok iyi benimsemiş olmaları gerekiyor. Hymen nedir ? Özellikleri ya da çeşitleri nelerdir ? Sırayla anlatmaya çalışacağım.
Kızlık zarı (Hymen)
Kızlık zarının Latince ismi Hymendir. Hymen yunan mitolojisinde evlilik tanrısının ismidir.
Tavla zarı değil; mesele, dünyanın yarısından çoğunu oluşturan dişi cinsin bacak arası açıklığı. Ülkem insanı ve dünyanın belli bölgelerinde halen sosyal ve kültürel önemini korumaktadır. Kızlık zarının henüz bozulmamış olması, kadının bekaretinin yani bir erkekle birlikte olmadığının sembolü ve yine ilk ilişkide kanama olmaması kadının daha önce bir erkele cinsel ilişkide bulunmuş olduğunun kanıtı olarak görülmekte ve bir çok masum genç kız bu yüzden tüm yaşamlarını etkileyecek olaylarla karşılaşabilmektedir.
Kadın hastalıkları ve doğum uzamanları ne yazık ki genç kadınların “kızlık zarı muayenesi” için kliniğe getirilmelerine ve böylece genç kadınlarımızın onuru ve gururuyla el oğlu dediğimiz insanların nasıl oynadığına tanık olmaktadırlar.
Zar, dişi neslin parmak izi gibidir. Yedi milyar nüfuslu dünyada insanların parmak izleri nasıl birbirine benzemezse, kızlık zarları da öyledir. İnanılmaz derecede bireysel farklılık gösterir, herkesin zarı kendine has özelliklere sahiptir.
Herkesçe zar diye bilinen o şey, aslında etrafında dantela gibi kenarları olan bir açıklıktır. Sol elinizin işaret parmağını baş parmağınıza yaklaştırarak sağ elinizin orta ve işaret parmağının geçebileceği kadar bir halka yapın ve kenetleyin. Bu halkanın deliğe bakan yüzünde gördüğünüz; katlanma, kıvrım veya pili gibi görünen o çentikler de kızlık zarıdır. Kızlık kıyılarının, girintileri çıkıntılarıyla daha çok dantelaya benzediğini, aslında bir perde olmadığını anladınız artık! Zaten perde olsaydı kadının adet kanaması nereden gelecekti ? Her kadında normal veya anormal olan salgılar nereden akacaktı ? Umuyorum ki azda olsa yapısını anlamaya başladınız peki bu zar tam olarak nerede bulunur ? Kızlık zarı, vajina girişinin 1-1.5 cm iç kısmında yer alan ince bir yapıdır. Peki neden böyle bir yapı var ?
Anatomik ve fizyolojik açıdan kızlık zarının bilinen bir işlevi yoktur. Genital sistem enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir işlevi olduğu düşünülmesine karşın delikli yapıya sahip olmasından dolayı enfeksiyonlara karşı nasıl koruyucu olacağı tartışma konusu olduğundan bu görüş tam geçerli değildir.
Kızlık zarları yapısal olarak farklılık gösterir mi ?
Anatomik olarak kızlık zarları vajinanın hemen giriş kısmında yerleşmiş, en sık görülen şekliyle ortasında adet kanının ve vajinal salgıların akmasına yarayan ufak bir delik bulunan yarı esnek, ince bir yapıdır. Bazı kadınlarda bu yapı çok sert veya çok esnek olabilir. Bazı kadınlarda ortada bir delik yerine iki veya daha fazla sayıda delik bulunabilir. Ender durumlarda zarın ortasındaki delik o kadar büyüktür ki, muayenede neredeyse zar hiç yok sanılabilir. Bazı ender durumlarda ise zardahiç delik yoktur (imperfore himen). Bu durumda adet kanaması genç kızlıkta görülen ilk kanamadan itibaren sürekli genital kanal içinde birikir ve her adet döneminde kız “adet olamamaktan, ancak aşırı ağrı duymaktan” dert yanar. Kanama öyle ileri boyutlarda birikebilir ki, tüm rahim ve vajina kanla dolmuş ve genç kız halen ilk adet kanamasını görmemiş olabilir. Bu ciddi bir durumdur ve kadının genital sistemin zarar görmemesi için ameliyatla kızlık zarına delik açılarak içerdeki kanın boşaltılması sağlanır.
Kızlık zarı cinsel ilişkide mutlaka kanar mı ?
Kızlık zarı nispeten esnek olmasına karşın, vajinanın içine girme denemelerinde kolaylıkla yırtılan ve kanayan anatomik yapıya sahiptir. Ancak kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle kızlık zarı aşırı esnek olanlarda veya zar üzerinde yapısal olarak az sayıda damar bulunması durumunda ilk cinsel ilişkide kanama gerçekleşmeyebilir. Bu duruma halk arasında “derinde”, “sadece doğumda yırtılacak” veya “ çok esnek” denir. Erkeğin ereksiyon halindeki penisi girdiğinde kanamayan kızlık zarı “ duhule müsait” diye adlandırılır. Böyle bir yapıya sahip kızlar doğum yapana kadar, sezaryenle doğumlarda ise yaşamlarının sonuna kadar bakirelik hallerini korurlar. Yırtılma anındaki kanama miktarının, kızlık kıyısının yapısına, elastikiyetine ve cinsel birlikteliğin şekline bağlı olarak her kızda farklı olacağı ortadadır. Fazla olan kanamada, cinsel birlikteliğe devam etmeyip, kanamanın kesilmesini beklemek en doğrusudur. Eşler, bir kaç gün hafif hafif devam edebilecek olan kanamadan korkmamalıdır.
Gelelim bu işin toplum boyutuna. Bir iş yapacaklar, belki de hiç bilmedikleri belki de çok iyi bildikleri. Birbirlerinin olacaklar. Kapı önünde, şahit olmak isteyen bir kıyamet akraba.. hemen kapının arkasındalar. Aman tanrım, o da ne ? Kan yok, ses yok. Niye ses yok ki ? O bölge zarlıydı hani ? Adına yakışır bir ses olmasın mı ?
Çocuklarımız, bizler ve bizden önce yetişen nesiller kötü bir baskıyla büyütüldüler. Çocuklara cinsel yaşam asla anlatılmaz. Çocukların yanında konusu bile açılmaz. Çocuk öğrenemeden büyür. Peki bunları nasıl öğrenecekler ? İşte en büyük muamma burada başlıyor. Oysa ki çocuk 2 yaşına girdiğinde tuvalet kontrolü konusunda çatışmaları bu yaşlardaki inatçı, kontrolcü negatif ilişkilerinin göstergesidir artık erkek ve kız cinsiyet arasındaki farkları ayırt etmeye başlar. 2-2.5 yaşından sonra cinsiyetinin farkındadır artık. Bu yaşlarda cinsel gelişimin en önemli özelliği ise, çocuğun anne ve babası ile kurduğu ilişki yoluyla karşı cinsle ilişki kurmayı öğrenmeye başlamasıdır. Peki bizim toplumumuzda anneler kızlarıyla, babalar ise oğullarıyla cinsellik üzerine ne zaman konuşuyor ? Ya da konuşmayı tercih ediyor mu ? Sanmam ayıp adı altına gizlenip asla konuşulmuyor. Oysa ki konuşulması ve öğrenilmesi gereken bir durumdur. Eğitim ailede başlar ve okulda devam eder. İleride çocuğunuzun karşınıza saçma nedenlerle gelmesini istemiyorsanız yahut evlendikten sonra ya da ilk cinsel deneyiminde bir sorunla karşılaştığında aklı selim davranmasını istiyorsanız lütfen çocuklarınızla iletişim kurun.
Sonuç olarak kızlık zarı meselesini namus kavramı yapmak veya yapmamak kişilerin geleneklerine, göreneklerine, hayata bakış açılarına kalıyor. Benim size tavsiyem her ne olursa olsun çocuğunuzu eğitin. Her şey eğitimle başlar. Sizin eğitimsiz çocuklarınızın yanlış algısı yüzünden masum genç kızlarımızın hayatı kararmasın.
0 Yorum