Dünya… Yaşanılması zor fakat mutluluk için hep çabaladığımız garip yer, ya da yalnız doğup yalnız öldüğümüz kısa süreli bir ömürde en güzel hayatı sürdürme çabası, uğraşı…
Tabii ki nesnel bir tanım yapmak imkansız çünkü herkes dünyayı kendi misyonuna göre tanımlar fakat benim açımdan dünya işte bu şekilde. Yukardaki tanım aslında herkesin isteyebileceği asla hayır diyemeyeceği düşünceler. Mutluluk, güzel bir hayat bunlar bir insan için çok değerli kavramlar. Ama bakıldığında kaç insan bu kavramlara tam olarak erişebiliyor? Kaçı hayatının her döneminde mutlu olup her istediğini elde edebiliyor? Hayat başlı başına bir sınav fakat kaçı bu sınavlarla uğraşırken hayatın elinden kayıp gidişini seyrediyor? Veya kaç insan sevgi kavramına doymuş olarak hayata elveda diyor..?
Zaten fani olarak bulunduğumuz dünyada insanlar ya baştan şanssız doğuyor ve gerek aile gerek maddi sıkıntılarla boğuşarak bir ömür geçiriyor; ya da hayatın sonradan getirdiği sıkıntılar yaşamın tüm zevkini alıp götürüyor. Böyle bir dünyada zaten herkes mutsuzken sevgi gibi kutsal bir kavramı kimse hatırlamıyor. Kimse insana verilebilecek olan değeri hatırlamıyor. Para, hırs, insanları kör ediyor. Herkes göçüp gideceği dünyaya bir şeyler bırakıyor fakat onlarla ebedi olan ruhları için hiçbir şey yapmıyor. Bence mutsuzluğun asıl kaynağı bu başlı başına. İnsanlar gerçek aşkı, sevgiyi asla tatmadıkları için hayatlarındaki olaylara yalnızca çıkarları doğrultusunda bakabiliyor. Her şey karşılıklı olarak yapılıyor. Sen yapmazsan ben de yapmam. Sen seversen severim. Sen ilk adımı atmazsan ben gururumu ezmem vs vs…
İşte bu düşünceler aslında düşünce bile denemez parazitler demek daha doğru olur, insanları içten içe yiyip bitiriyor. Bu parazitler insanın içindeki mükemmel duyguları yiyip bitiriyor ve hepsinin yerine para, çıkar ilişkisi, maddiyat gibi içi boş kavramlar bırakıyor. Bir bakıma neden var olduğumuzu bizlere unutturuyor.
Aslında bu kimsenin suçu değil. İnsan yaşadığı çevreden istese de istemese de etkilenir. Bu psikolojide de böyledir kanıtlanmış bir gerçektir. Ama her insan doğruyu ve yanlışı kendisine verilmiş aklı ve iradesi ile çözebilme yetisine de sahiptir bakıldığında. Bir varsayımdan hareketle yaşadığınız çevredeki çoğu insanın ruhu alınmış gibi. Yalnızca çıkarlar doğrultusunda ilerleyen ilişkiler, sevginin unutulduğu bir ortam. Olmayan ve hissetmediğiniz duyguları var etmeniz çok zor fakat baktığınızda yanlış giden bir şeyler olduğunu fark edeceksiniz. Gerçek mutluluğun bu olmadığını hissedeceksiniz. İşte eğer bunu hissedip yanlış yoldan sapabilirseniz inanın bir neslin ışığı belki de siz olacaksınız. Sizden sonraki çocuklarınız veya aydınlattığınız insanlarda sizin yolunuzdan ilerleyecek.
İşte benim bu yüzden en büyük isteğimdir öğretmen olmak. Bir insan dahi olsa onu olumlu yönde etkileyip bir şeyler öğretebilmek. Öldüğümde bile arkamdan iyi şeyler söylenmesini istemek. Çocukların hayatını değiştirmek ve önemli bir parça olmak onlara sonsuz sevgi aşılamak. Sevgiyi çocuklar için şeker ve çikolatadan farksız hale getirmek. Keşke büyüklerde de bunu yapabilsem onlar da keşke ruhlarını paraya ve çıkarlarına değişmese ama ne yazık ki çok zor. Onların yanlışlarla inşa edilmiş fikirlerini değiştirmek neredeyse imkansız. Bu yüzden çocuklar aslında gelecek sözcüğünün eş anlamlısı. Sevgi üzerine inşa edilmesi gereken dünyanın en önemli kilometre taşı onlar.
Daha yolun çok başında olmama rağmen kalpleri boş çok insan tanıdım. Kırıldım, sevgiyi hiçbir zaman yüreğimin tam ortasında hissetmedim. Bu kutsal kavrama henüz erişemedim fakat erişmek için olan çabamdan asla yılmadım. Yılamam çünkü sevgiye olan inancım biterse hayattan tat alamam. Boşlukta hissederim. O yüzden hayallerim inançlarım beni şu anlık diri tutuyor. Gerçek bir sevgi bulduğumda hazine bulmuş bir madenci gibi sevinç naraları atacağımdan eminim. Doğru insanlar ve sıcak kalplerle tanıştığımda hayatım değişecek biliyorum. Bu belki bir aşk belki ilerde öğrencilerim belki daha farklı bir şekilde olacak ama nasıl olursa olsun samimiyetle gelen sevgiye kapım her zaman açık diyebilirim.
Size tavsiyem ne olursa olsun vazgeçmeyin. Yaşadığınız kötü şeyler sadece eski bir anı kalsın hayatınızda. Yeni adımlar atmaktan korkmayın. İnsanlardan yılmayın. Unutmayın ki size iyi gelecek insanlarda var bu dünyada. Ne kadar geç rastlarsanız rastlayın mutluluğun zamanı yoktur. Mutluluk pes etmeyenlere elbet bir gün erişir. Büyük kalp kırıklıkları, ihanetler, dost kazıkları, kalp verdiğiniz insanlardan umduğunuzu bulamamak ve dahası… Başınıza ne gelirse gelsin sevgi yüreğinizden asla gitmesin. Unutmayın sevgi her şeye değer tek hazinedir…
[zombify_post]
0 Yorum