Hatıra Dinlenir Hikaye Satış Kapatır

12 dakika


75

Hepimiz hatıralara meraklıyızdır. Okul hatıraları, askerlik hatıraları, iş hayatı ile ilgili hatıralar… Hem anlatmaya hem de dinlemeye can atan bir toplumda yaşamaktayız. Özellikle anlattığımız hatıralar acılarımızdan beslenen, zor zamanlardan geldiğimizi etrafa gösteren ve bu zorluklara rağmen ayakta olduğumuzu kanıtlamaya çalıştığımız hatıralardır.

Bu tip hatıralar rastgele anlatılırlar çoğunlukla kurgudan olayları tasvir edecek çevre, mekan, karakter analizlerinden ve temsil sistemlerinden yoksundurlar. Genellikle kötü anlatılırlar kişilerin zihinlerinden süzülüp bilinç altına inen yolu açamazlar. Anlatılış nedenleri çoğunlukla karşıdaki kişide bir değişimi tetiklemek yerine anlatanın egosunu tatmin üstüne kuruludur. Bu hatıralar komşu sohbetlerinde eş dost bir araya geldiğinde anlatılıyor ise sorun oluşturmaz. Bununla birlikte ciddi bir sunumda yüzlerce insan önünde anlatılıyor, bu hatıradan insanların etkilenmesi ve sunumunu yaptığınız konuda hareket etmesi bekleniyor ise hayal kırıklığı yaşama olasılığınız son derece yüksektir. İster birebir sunumlarınızda ister büyük toplantılarda sahnede anlattığınız hatıra ne kadar bireyselleşir ise o kadar topluluktan sizi uzaklaştırır. Hatıranızdan etkilenen bu tip olaylar aynen başına gelmiş bir iki kişi ve anlatan olarak sadece siz olursunuz. Siz geçmişteki bir olayı olumlu ya da olumsuz yeniden yaşadığınız için çok etkilenmişinizdir. Duygu dolu bakışlar ile izleyiciye baktığınızda telefonu ile oynayan yanındaki ile konuşan kişiler gördüğünüzde suç hiçbir zaman anlatıcıda olmaz onlar anlamamıştır. Bu böyle sürüp gider ise aynı hata sürekli tekrarlanır ve sizde kendinizi kendini tekrar eden sıkıcı konuşmacılar listesinde ilk ondaki yerinizi sürekli korumaya devam ederken bulursunuz. Peki can kulağı ile dinlenen bir konuşma ile elinizdeki hatırayı birbirinden ayıran nedir?

Akademide başlattığımız eğitimlerde en çok üstünde durduğumuz ve pratiğini pek çok farklı egzersizler ile yaptırdığımız hatıradan hikâyeye geçiş çalışmalarında verdiğimiz konulardan bazılarına bu satırlarda da değinmek istiyorum.

Hatıralar rastgele anlatılan bir olaylar dizini iken hikâye bilinçli bir tasarım işidir. Anlatılan konu sonuçta aynı olsa bile hikayeler anlatılırken temsil sistemleri dediğimiz ögeler (dokunsal, görsel, işitsel, dijital) kurgunun anlatımını desteklemek ve daha çok insanı içine çekmek için kullanılırlar. Doğru bir hikâye anlatıcısı bile hikâyesine duygu katmak zorundadır. Genel bir hikâye anlatımında %10 anlatıcının güvenilirliği %25 bilgi %65 duygu gibi bir dağılım olduğunda hikâye etkileyici bir hal almaktadır. Yani sadece bilgi verdiğimiz ya da kendimizden bahs ettiğimiz hikayeler istediğimiz sonucu bize vermezler. 

Hikayeler etkileyici girişleri olan insanları çekmek istediğimiz yöne doğru götüren ve hikâye sonuna doğru olumlu duyguların ve motivasyonun dozunu arttıran sonunda ise insanları koltuklarından kalkıp söylediğiniz yöne doğru hareket etmeye iten finalleri olan yaşayan kurgulardır. Hikâye anlatırken içi boş vaatler, tutamayacağımız sözler ya da yanlış bilgilendirmeler önce hikâyenin gücünü sonrada sizin güvenilirliğinizi düşüreceğinden asla kullanılmamalıdır.

Hatıralar sadece anlatanın başına gelir. Hikayeler ise pek çok kişinin başına gelmiş ve pek çok kişi tarafından anlatılabilecek kurgulardır. ,

Hikâye anlatıcıları vermek istedikleri mesaj zorlaştıkça bunu hikayelerin içine gizlerler. Hikâye bittiğinde kişi sadece bir hikâye dinlediğini sanmasına rağmen aslında mesaj olay örgüsü içinde kişiye geçmiş ve davranış değişikliğine neden olmuştur. İç içe anlatılan hikayeler arasına koyulan mesaj ile amaç karşı tarafı harekete geçirmektedir. Eğer yapılmak istenen kişinin itiraz mekanizmalarını geçip verilmek istenen mesaj ile bir davranış değişikliği yaratmak ise bunun en pratik yolu hikâye örgüsünü kullanmaktır. Şimdi bu konuşulanları toparlar isek.

Sahnede hatıramızı değil tasarlanmış bir hikâye anlattığımızdan emin olmak için aşağıdaki soruları kendimize sorabiliriz.

  • Anlattığım şey sadece beni mi ilgilendiriyor. Hedef kitlesi ne kadar geniş?
  • Temsil sistemlerini ne kadar kullanıyorum?
  • Anlattığım şey için yanlış bilgi boş vaatler var mı?
  • Anlattığım şeyde güven bilgi duygu dağılımı ne oranlarda?
  • Etkileyici bir girişe bir olay örgüsüne ve ilham veren bir finale sahip mi?
  • Anlattığım şeyin içinde konuşmam boyunca tasarladığım mesaj karşıya geçti mi?

Tüm bunlar ışığında baktığımızda hatıramızı mı yoksa tasarlanmış bir hikâye mi anlatıyoruz. Unutmayalım hatıramız sadece dinlenir. Hikâye ise satış kapatır.

M.Göktürk TURUNÇ

EXECUTIVE COACH 

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

75
mehmet göktürk turunç<span class="bp-unverified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir