Galata Kulesinin seveni çok, hal böyle olunca hakkında bir çok efsane kulaktan kulağa yayılmış. Hangisi doğrudur bilinmez fakat başına gelmeyen kalmayan Galata Kulesi’nin hikayesini duyunca insanın içini bir hüzün kaplıyor…
MS 500’lü yıllarda yapılan Galata kulesi, Tarihi Galata Bölgesi’nde yer alır. Tarihi kule uzun yıllar boyunca Romalılar, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar tarafından kullanışmıştır. Eni oldukça geniş kulenin yüksekliği 70 metredir.
Bir rivayete göre Galata Kulesi fener ve gözetleme yapmak amacıyla inşa edilmiştir, fakat diğer bir rivayete göre sadece savunma amacıyla yapılmıştır.
Galata Kulesi ilk yarasını 1315 yılında büyük yangında aldı ve imar çalışmaları başladı. Bu imardan sonra etrafından yasaklara rağmen hendekler açıldı ve hala bugün hendeklerin olduğu bölgeler “Büyük Hendek Sokağı” ve “Küçük Hendek Sokağı” olarak anılıyor.
Osmanlılar döneminde Galata Kulesi
İstanbul’un Fethiyle birlikte osmanlı Galata Kulesini himayesi altına alır ancak devlet ve halk kuleyi kendilerine ait olarak görmezler. Galata kulesi çevresinin neredeyse tamamı hıristiyandı. Galata Bölgesi’nde 70 Rum, 18 Müslüman, 3 Frenk, 2 Ermeni ve 1 Yahudi mahallesi bulunuyordu.
Osmanlı döneminde de sık sık yangınlara maruz kalan Galata Kulesi birçok kez onarılmış ve yeniden açılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde hapishane, III. Murad zamanında rasathane, IV. Murad döneminde ise uçuş kulesi (Hazerfen Çelebi, uçuş denemesi) oldu. Ve bugün Tarihi Galata Kulesi turistlik kullanım amacıyla hala dimdik ayakta misafirlerini ağırlıyor.
0 Yorum