EMPATİ YAPTIRABİLEN CAN DOSTU FİLMLER

Bizim ifade edemediklerimizi ifade eden filmler, şiirler , kitaplar ve daha birçok neden... 37 dakika


70

    

      Hepimizin zaman zaman izledikçe içinden çıkamayacağımız bize bizi daha iyi anlatan, yeri geldiğinde hüzünlü, yeri geldiğinde aşık, yeri geldiğinde umutla baktığımız o filmler  vardır ya hani, bizleri derin bir sessizliğe hapseden yeri geldiğinde sesimizden kulaklarımızın ağrıdığı o filmler…  

     Belki hepsi değil ama onlardan birkaçını sizler için hazırladım. Hadi gelin hep beraber bakalım.

1.

  Senaryosu  John Green’e ait yönetmen koltuğunda ise Josh Boone’un oturduğu bu filmde 16 yaşında olan  Hazel üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle geziyordur. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir gençle karşılaşır. O da da beyin tümörüyle savaşmıştır ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel’ın yanından ayrılmayan Augustus, sevgilisinin bir hayalini  gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam’a gidecek ve Hazel’ın en sevdiği yazarı Peter Van Houten’i arayacaklardır.

    John Green’in romanından Scott Neustadter ve Michael H. Weber tarafından uyarlanmıştır. Filmin başrol oyuncuları ise  Shailene Woodley, Ansel Elgort ve Willem Dafoe’dir.

2.

     Film, felçli bir adam ve ona bakıcılık yapacak  gencin hikayesini ekranlara getiriyor. Zengin bir iş adamı ve aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü yaparken kaza geçirir ve boynundan aşağısını kullanamaz. Driss ise hapishaneden yeni çıkmış ve iş arıyordur. Philippe sabah akşam bakımını üstlenmesi için Driss’i evine yatılı yardımcı seçince iki tarafında dünyası değişir. Normal şartlarda hiçbir zaman yan yana gelmeyecek bu ikili iyisiyle kötüsüyle hayatı bir arada geçirirler.
Film 2012 yılında, Fransa’da Kasım ayında ekrana yansıtılır, hayatta bir noktadan sonra kültür ve sınıf farklılıklarının ortadan kalkması temalı ve dram-mizah arasında gidip gelen bir yapımdır. Fransız sinemacılar Olivier Nakache ve Eric Toledano’yla beraber yazıp yönettikleri filmin başrollerinde ise François Cluzet ve Omar Sy görülür.

3.

Sadakatin ve dostluğun film, Antartika’da Dr Davis McClaren ile yaptıkları bir sefer sonrası, kızak köpeği eğitmeni olan Jerry Shepherd, ciddi bir kar fırtınası sebebiyle meslektaşlarıyla kutbu terk etmek zorunda kalır.Köpeklerini daha sonra kurtarmak üzere bağlar ve köpekleri kendi kaderlerine teslim eder. Altı ay boyunca Jerry köpeklerini kurtarmak için bir sponsor arayıp dururken köpekleri hayatta kalma mücadelesi verirler. Maceracı ve güzel pilot Katie ise bu süreçte Jerry’nin yanında olur. 

4.

      Richard Gere’in canlandırdığı profesör Parker Wilson’ın, tren istasyonunda bulduğu kökeni Japon meşhur Akita inu cinsi köpeği evine almasıyla başlıyor. İlk önce eşinin sert tepkilerini görse de profesörün köpekle aralarındaki bağ günden güne daha da sağlamlaşır. Kısa zamanda tüm aileye kendini sevdiren Hachi, Wilson ailesinin köpeği,can dostu olur. Profesörü işe giderken her gün tren istasyonuna kadar takip eder ve döneceği saatte her zaman yerinde onu bekleyen bir yol arkadaşıdır. Hachiko, Japonya’da meydana gelen gerçek bir hayat hikayesini aktarır bizlere. Sahibine sadakatiyle Japonya’dan tüm dünyaya yayılan bir köpektir. Öyle ki yıllarca  sahibini beklediği tren istasyonuna heykeli dikilmiştir.

5.

     Yeşil Yol adlı filmde, bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun öyküsü anlatılıyor. Paul Edgecomb’un hapishanedeki görevi, idama mahkum edilen mahkumları son yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde yüzlerce mahkumu idam etmiştir. Bir gün John Coffey isimli  bir adamla tanışır. Ancak Coffey’in bu ürkütücü görünümünün altında oldukça saf bir ruh yatmaktadır. Coffey, iki küçük kız çocuğunun katili olarak yargılanmaktadır. Fakat durumlar hiç de göründüğü gibi değildir. Coffey’in zamanla ortaya çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında ipuçları verir.

6.

     Esaretin bedeli adlı filmde, Andy ve Red isimli iki mahkumun parmaklıklar ardında kurdukları dünyanın hikayesini anlatılıyor. Genç ve başarılı bir banker olan Andy Dufresne, karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçuyla yargılanır ve ömür boyu hapse mahkum edilir. Shawsank Hapishanesi’nde dayak, işkence, tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy buna rağmen hayata bağlı ve iyimserdir. Bu davranışı çevresindekileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla  tüm mahkumları, parmaklıklar ardında bile olsa özgür bir yaşamları olabileceğine inandırır. Andy’nin bu çabalarına ortak Red isimli bir arkadaşı da olacaktır.

     Stephen Kingden uyarlanan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başroldedirler. Film, 1995’te, aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar’a aday gösterilir.

7.

     Forrest Gump isimli genç bir adam, zeka seviyesi sebebiyle devlet okullarında bile okuyamaz fakat zamanla fark eder ki büyük başarılara imzasını atacak kadar yeteneklidir. Jenny ile tanıştığında ona aşık olur. Forrest, bir toplulukta aralarında Elvis Presley, Kennedy, Nixon’ın da olduğu tarihsel kişilerle tanışır ve 50’li tarihlerden 70’lerin son demine kadar gelen bir zaman zarfında olaylar gelişir. Gump  tesadüf olacak ki ne kadar önemli sonuçlar doğuracağını bilmeden  Vietnam savaşına ve Amerikan yakın tarihinin önemli olaylarına şahitlik eder ve hatta rol alır. Fakat bunlardan ilerde çok konuşulacağından haberi bile yoktur.

8.

     Kocası tarafından aldatılıp boşanmış olan Meg Altman, Sarah adlı kızıyla beraber New York’un Manhattan bölgesinden  dört katlı bir ev satın alır. Evde acil durumlarda yapılmış  panik odası  adlı dışardan kimsenin giremeyeceği bir oda bulunmaktadır. Panik odasından evin her tarafı kameralarla gözlenebilmekte ve çeşitli güvenlik sistemleri bulunmaktadır. Bununla beraber, panik odasına dışarıdan ulaşmak mümkün değildir. Panik odasına evin önceki sahibine ait olan 22 milyon dolar saklanmıştır. Bunu bilen Burnham, Raoul ve Junior anne-kızın taşındıkları günün gecesi eve girerler ve devamında olaylar gelişir.

9.

     Emekli bir CIA ajanı olan Bryan, eski yeteneklerini tekrar hayata geçirmenin derdine düşmüştür. Zira, görüşemediği kızının kaçırılmasını, cep telefonu bağlantısıyla hiçbir şey yapamadan dinleyen babanın durumundan daha kötü ne olabilirki? Kâbus gibi olan durumu tersine çevirmek için Bryan harekete geçer. Ancak kadın ticaretiyle uğraşan çeteden kızını kurtarmak için vakti çok azdır.  Bununla birlikte önemli bir sorun daha vardır. Bryan Los Angeles’te, kaçırılan kızının ise Paris’te olması işleri epey zorlaştıracaktır.

10.

     Jack London’a ait tüm zamanların en iyilerinden ve 89 farklı dile çevrilmiş kitabı Beyaz Diş’ten uyarlanan bu film de vahşi bir hayvanın gözünden hem doğal hayata hem de insanların acımasız dünyalarına eleştirel bir bakış atıyor.
Filmde yarı köpek bir anne ile esrarengiz bir şekilde kaybolan kurt bir babanın yavrusu olarak dünyaya gelen Beyaz Diş sadakatiyle ön plana çıkar. Beyaz Diş’in hem kendi cinsi ile hem de insanlıkla verdiği savaşı gözler önüne serer. Unutulmaz kitaptan uyarlanan filmin yönetmeni ise 2014 yılında Mr.Humlot isimli filmiyle Kısa Animasyon Oscarı alan Alexandre Espigarestir. Hikayesini kitaptan filme uyarlayanlar arasında da Dominique Monféry, Philippe Lioret ve Serge Frydmanyer gibi isimler yer alır.

11.

     Robert Neville adlı başarılı bir bilim adamı insanlığı yok edeceğine inanılan, önüne geçilemez tehlikeli virüsle savaş halindedir ve virüs ona bulaşmamıştır. Virüs çok kısa zamanda insanların ölümüne neden olmuş ve  Neville New York’ta hayatta kalan tek insan olmayı başarmıştır. Ancak Neville’in durumu zordur çünkü dünya üzerindeki tek insan kendisidir. Üç yıl boyunca dolaşıp, radyo mesajları yayarak, hayatta kalan insanlara ulaşmaya çalışmaktadır. Herhangi bir canlıya rastlamayan Neville aslında yalnız değildir ve her hareketi izlenmektedir. Salgından sağ çıkan eski insan-yeni mutantlar Neville’in ölümcül bir hataya düşmesini beklemektedir.

12.

     Kız kardeşinin ve kendisinin hayatını kurtarmak isteyen Rocky adlı genç arkadaşları Alex ve Money ile birlikte bir soygun planı yapar. Hedefleri kör bir adamdır ve adamın kusurundan yararlanarak gizlice evine girip hırsızlık yapmaya karar verirler. Kusursuz bir plan olduğunu düşünen gençler, soygun için eve girince planın ölümcül  hata olduğunu anlarlar ama herşey için çok geçtir. Unuttukları birşey  vardır. Hedeflerindeki kör adam aslında bir seri katildir. Yönetmenliğini Fede Alvarez’ in üstlendiği filmde oyuncular arasında Dylan Minnette, Stephen Lang, Daniel Zovatto, Jane Levy, Sergej Onopko ve Jon Donahue yer alır.

13.

     Eski bir balet olan Şevket (Haldun Dormen), oğlu Tolga’nın görme engelli kızı Ayşen’i ona bırakmasıyla  tüm hayatı birden değişir. Yaşama müzikle sarılan Ayşen’ e sahip çıkan Şevket kendisini farklı hayatların çıkmazında bulacaktır. Yönetmenliğini ve senaristliğini Sinan Uzun’un üstlendiği filmin başroll oyuncuları arasında Haldun Dormen, Asuman Dabak, down sendromlu Can Ayan, bedensel engelli baletler Mehmet Sefa Öztürk ve Bora Acar Zöngür de rol alıyor.

14.

     Lucas Hill, elmas ticareti yapan ABD’li bir adamdır. Kaynağı belirsiz mavi elmasları satmak amacıyla Rusya’ya gider. Yaptığı anlaşma çöküyor derken Rus bir kafe sahibi Katya ile küçük bir Sibirya kasabasında tanışır. İkilinin ilişkisi kısa sürede saplantılı bir hale bürünür. Lucas’la Katya’nın ilişkisi derinleşirken, Lucas kendisini kurtaramadığı elmas ticaretinin tehlikeli dünyasını da keşfeder. Lucas, çıkışı olmayan bir dünyadan çıkmaya çalışırken iki bölge de  kesişme yaşayacaktır.

15.

     Henüz dokuz yaşında olan Cassandra, babasının kamyonetinde bulunduğu esnada kaçırılır. Polis gerekli araştırmaları başlatsa da babası Matthew olayın baş şüphelileri arasına girer. Aradan sekiz yıl geçer, Cassandra’dan tek bir haber bile yoktur. Küçük kızın hayatta olup olmadığı dahi belirsizdir. Matthew ise hala polis tarafından soruşturulmaktadır. Genç adam bu süreçte ailesinin parçalanışına tanık olur ve tek başına dahi olsa kızını aramaktan vazgeçmez…
Yönetmenliğini Atom Egoyan’ın  ve senaryosunu David Fraser ile beraber kaleme alan gerilim dolu filmde başrolünde Ryan Reynolds, Scott Speedman ve Rosario Dawson gibi isimler yer alır.

16.

     ”Uzayda yaşam olduğunu kanıtlamak için uğraşırken ne ters gidebilirdi ki?”

     Uluslararası bir uzay istasyonunda görevli altı kişilik ekip, insanlık tarihinde bomba etkisi yaratacak bir keşfin önündedir.. Ekip uzun araştrmalar sonucu Mars’ta  hayat olduğuna dair ip uçları bulurlar. Ekip araştırmaları ilerlettikçe, farklı sonuçlar almaya başlar çünkü bulunan hayat formu, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar zekidir. Daniel Espinosa’nın yönettiği filmde, senaryosunu Rhett Reese ve Paul Wernick kaleme alırken, oyuncu kadrosunda ise Ryan Reynolds, Jake Gyllenhaal ve Rebecca Ferguson gibi isimler bulunur.

17.

     Aralarında  Jim Lovell, Jack Swigert ve Fred Haise’den oluşan Apollo 13 adlı uzay ekibi, NASA’nın yürüttüğü beşinci uzay görevi sırasında yarı yolda oksijen tanklarından birinin patlaması yüzünden güç ve oksijen sıkıntısı çekmeye başlar ve aracın Dünya’ya dönmesi riskiyle karşılaşırlar.

18.

     Astronotların bir görev için gönderildiği Mars adlı  gezegende beklenmedik bir anda şiddetli bir fırtına başlar. Yaralanırlar, saplanıp kalan cisim Mark’ın astronot elbisesindeki noktaları kapatır ve Watney şans eseri yaşama tutunur. Gözlerini açtığında ise Mars’ta kendisini tek başına  bulur.

19.

    Filmde disleksili bir çocuk ve onun hayatına dokunan bir öğretmenin hikayesi ele alınıyor. 8 yaşında olan Ishaan Awasthi, hiç kimse tarafından taktir edilmeyen verahatsızlığından dolayı sürekli dışlanan  bir çocuktur. Okulda dersleri kötüdür, üstelik arkadaşlarıyla da sürekli tartışır. Çevresi ve ailesi tarafından dışlanan Ishaan, ailesi tarafından disipline sokulması için yatılı bir okula gönderilir. Burada da durum pek iç açıcı değildir. Fakat uzun sürmez. Yeni gelen resim öğretmeni Ram Shankar ile tanışana kadar sürer. Ishaan’ı fark eden öğretmeni Ram, bunun nedenini araştırmaya başlar. Onun çok özel bir çocuk olduğunu anlayan öğretmen, sabır ve özenle Ishan’ın kendisini bulmasına katkıda bulunur.

20.

     1950’li yıllarda geri kafalılığın iktidar olduğu Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik saygınlığı yüksek olan bir okuldur. İşte bu nedenle de okul öğrencileri okulda oldukça sıkılmakta ve bunalmaktadırlar.Ta ki okula yeni atanan İngilizce öğretmeni John Keating gelene kadar sürer. Okul profiline göre  zıt bir düşünce yapısına sahip bu yeni öğretmen, öğrencilere hayatlarını dolu dolu yaşamalarını, kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşıp ders kitaplarını yırtmalarını söyler. Bu sayede neredeyse bütün öğrencilerin hayallerinin şekillenmesinde büyük rol oynar.

21.

      Chris Gardner isimli bir baba, işinde sorunlar yaşayan, maddi açıdan sıkıntıda  fakat iyi bir eş olan adamdır. Ancak eşi sıkıntılara daha fazla katlanamaz ve onu terk eder. Christopher adında oğulları da babasıyla kalır. Karısının terk edişi de yetmez, bir de ev sahibi dışarı atar baba ile oğlu. Sokaklarda mücadele vererek, tuvaletlerde, düşkünler evinde çalışarak ayakta durmaya çalışır. Oğlunun sevgisi onun için her şey demektir. Ve sevgiye eklenen ayakta kalma savaşı, vakti geldiğinde tüm  kapıları açacaktır.

22.

     Baba (The Godfather), Mario Puzo’nun aynı adlı kitabından uyarlanmıştır. Babasına karşı gelen, onun işinden, ondan uzaklaşmak için orduya giren, ailenin en küçük oğlu olan Michael Corleone, ailesinin düştüğü durumdan onları kurtarmak adına sevmese de işinin başına geçer.

23.

     Jean Baptiste Grenouille, 18.yüzyılda Paris’te dünyaya gelmiş olup değişik bir karakterdir. Her türlü kokuya sıra dışı bir algısı görülür. Duyarlılığı çok yüksektir. Öte yandan diğer duyuları tam gelişmemiştir. Arzu ettiği kokulara sahip olmak için her şeyi yapabilir. Buna insan öldürmek de dahildir. Birden kendine ait bir ten kokusunun olmadığını fark eder. Bunun tek çözümü vardır. Ona insan kokusu gerekir. Yeniden yaratacağı bir insan kokusu. Bunu yapabilmek için insanlara ihtiyacı vardır. Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlı film, kokuyla var olabilen Jean Baptiste’in trajedisini anlatır.

Sibirya Altyazılı Fragman

Molly Ringwald
Ana Ularu
Sibirya : Fotograf Keanu ReevesSibirya : Fotograf Pavel LychnikoffSibirya : Fotograf Keanu ReevesSibirya : FotografSibirya : Fotograf Ana Ularu, Keanu Reeves
Evdeki Düşman

Günahkar

Zindan Adası

Başlangıç

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

70
Gizem Kırmızı<span class="bp-verified-badge"></span>

2 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Aralarında severek izlediğim film Hackiko. Gerçekten insan ile köpeklerin aralarında kurdukları bağın ne kadar güçlü ve sadakat ile işlendiğinin bir örneği. Gerçek hikayesini de okumuştum. Tavsiyemdir, mutlaka izleyin