Devlet bilindiği üzere toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel bir varlıktır. Devlet ve hükümet her şeyden önce vatandaşının iyiliğini ve refahını düşünmelidir. Düşünmelidir ki her daim bekasını sürdürebilsin ve halkının desteğini alabilsin. Bunlar hayatımızda herkesin bildiği ve kavradığı düşüncelerdir fakat, bir de bunun diğer perspektifinden bakacak olursak vatandaşın devlete olan tarzı ve düşünceleri daha fazla önem taşır.
Vatandaş elbette ki var olan düzeni eleştirecek, karşı çıkacaktır. Herkes var olan düzeni savunacak veya her daim yanında olacak diye bir kaide yoktur fakat devlet öncelikle Türk milletinde “baba” olarak bilinir. Nasıl ki bir babaya saygıda kusur etmiyorsak devlete de saygıyı aklımızdan çıkarmamalıyız. Konuşma dilimizde kelimelerimizi seçerek, üslubumuzu dikkate alarak yorum yapmalı ve eleştiri de yapıyorsak hakkında kötü de düşünüyorsak daha dikkatli davranmalıyız.
Çünkü devlet, bizim herhangi bir akrabağımızı ev sohbetlerinde eleştirdiğimiz, arkasından sürekli bela ve kötü naralar atabileceğimiz bir olgu bir yapı değildir. Devlet saygın ve topluma özgü bir yapıdır. Kötü yönetildiği veyahut halkının tepkisini çektiğinde demokrasinin beşiği olduğumuz toplumumuz gerektiğini zaten usülüne uygun bir biçimde yapacaktır.
Uzun lafın kısası bizler yarının umudu geleceğin en büyük ışığı olmaya aday neferleriz. Bu ülke bizim, bu vatanın her karış toprağında halka hitap eden tüm yapıları eleştirebildiğimiz gibi devleti de eleştirebiliriz fakat, usülüne ve bize yakışan tarzda olmaya özen göstererek. Yüce Türk milleti her alanda saygınlığını ve duruşunu gösteren bir millettir bunu asla kaybetmeyelim. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de dediği gibi: DEVLET VE MİLLETİN MUKADDERATINDA MİLLİ İRADE ESAS VE HAKİMDİR…
Futbolda Biten Denizimiz: Ekonomi adlı yazım için tıklayın…
[zombify_post]
Ciddi anlamda haklı ve hassas bir konu, çok başarılı bir yazı olmuş tebrik ediyorum.