Makineler için çalışıyoruz, etrafımızda insansız işleyen üretim merkezleri, sürücüsüz araçlar, her an elimizde ışıldayan, ses çıkaran, elektrik yüklü dikdörtgen yapılar; akıllı telefonlar mevcut.
Kullandığımız her aplikasyon, açtığımız her oyun, izlediğimiz her video, sunucusuna getiri sağlıyor ancak bizim sadece zamanımızı çalıp, yapacaklarımızdan geri durmamızı sağlıyor.
Ortada öğrenilmesi haz veren, bizi şaşırtan, ilgimizi uyandıran onca bilgi varken, hiçbiri yaşamlarımızı daha iyi kılmıyor, veya biz kazanamazken milyarları götüren dev dijital şirketlerin önüne geçemiyor.
Durumun iç karartıcı tarafı tek cümleyle özetlenebilir aslında;
Her hareketimiz başkalarının çıkarına hizmet eder hale geldi.
İletişim, dolaşım, üretim imkânlarını geliştiren ilerlemeler, savaş ekonomisine hizmet ediyor halâ, dünyanın bilmediğimiz yerlerinde, bambaşka kültürden insanların hayatlarını çalıyor, ağır sanayisi gelişmiş ülkelerin, ağırlaşmak üzere yola çıkan sanayilerini daha da ağırlaştırmak uğruna…
Hiçbir ulus düşülen çıkmaza çareyi bulamazken; bilgilenmenin, teknolijinin “Deux Ex Machina” (Makinenin Tanrısal Eli) yönünün hayatlarımıza, emeklerimizin çalınmasına malolmadığı yeni düzenler hakkında arayışlara başlamalıyız belki.
Hareket alanımızı kısıtlayan, birçok özgürlüğümüzü elimizden alan salgın hastalık döneminde, kapandığımız inlerimizden yeni şafaklar eşliğinde çıkmak dileğiyle.
Sevgi, muhabbet ve dostlukla kalın.
0 Yorum