Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu Film İnceleme

10 dakika


79

Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu: incelemesi

Bulgaristan Türkü olan Naim Süleymanoğlu’nun hayat hikâyesini konu alan filmin yapımcılığını Mustafa Uslu üstlenmiştir. Senaryosunu ise Barış Pirhasan yazmıştır.

Filmin giriş sekansında Naim’in çocukluğuna aile yapısına, sosyal çevresine ve halterle tanışmasına tanık oluyoruz. Film ortalarına kadar Naim’in biyografisi tarzında ilerlemektedir. Naim’in ailesi ve halter sporu arasında kalması dramatize edilmiştir. Naim, yaşıtlarının oynarken yorulduğu annelerinin ve babalarının ellerini tuttuğu yaşlarda, evinden ve ailesinden uzakta spor salonlarında elleri yaralar içinde halter tuttuğunu görüyoruz. Naim’in büyümesi ve Bulgaristan milli takımında birçok başarıya adım atışı Bulgaristan halkını ve siyasilerini gururlandırırken, 1984'te Bulgaristan meclisinde Bulgar siyasiler tarafından azınlık olan Türklerin asimile edilmesi için çıkarılan kanunlar ile film siyasi ve sosyolojik bir hal alıyor. 

Bulgaristan’da yaşanan olaylar Türk halkının askerler karşısında duruşu ile büyürken Naim’in ve diğer insanların olaydan habersiz oluşu Bulgar basının yanlılığını ön plana çıkarıyor. İnsanların kimliklerini kaybedişi baskı altında zorla isimlerinin değiştirildiği o anları filmde görmek bile insanın yüreğini burkuyor. Sert kamera geçişleri ve kullanılan klasik müzikler ile filme gerilim ve aksiyon katılırken Naim yine bir karar anına adım adım ilerliyor. Film o andan itibaren psikolojik bir hal alıyor. Bulgar siyasilerinin Naim’e ve halka yönelik baskıları izleyici içinde bir öfke oluştursa da bu öfke Bulgar halkına yönelik olmuyor. Film akışı ve kurgusu Naim ve annesi arasındaki bağın Naim nerede olursa olsun kopmadığını bize çok iyi bir şekilde gösteriyor. Azınlıkların yaşadığı zulme tanık olan Naim’in sırtına halterlerden çok daha ağır bir yükün olduğunu ve psikolojik olarak yıpranan Naim kutsal bir amaç ediniyor, Kırcaali’de yaşananları tüm dünyaya duyurmak. 

Naim’in kaçışıyla birlikte milli duygular izleyiciye geçirilirken dönem Türkiye’si hakkında bilgiler veriliyor. Dönemin bunalımlı siyasi ve sosyal hayatı birçok kez dillendiriliyor. Bunların içinde Erdal Eren’in asılma olayı da var. Naim, filmin sonlarına doğru olayların ve amacının milli mesele ve kişisel bir savaş dışında olduğunu kimliklerini ve özgürlüğünü kaybeden insanlar adına yaptığını söylüyor. 1,47 cm  boyunda 60 kilo kategorisinde 1988 Seul Olimpiyatlarında  muhteşem rekorlar kıran Naim, Toplam: 342,5 kg kaldırıyor. Naim’in Seul'daki başarısı ile Türkiye'ye olimpiyatlarda güreş dışında ilk altın madalya kazandıran sporcu oldu. Time dergisinde ve birçok dünya gazetesinden kendini duyuran Naim yaptığı açıklama ile Bulgaristan’da yaşan Türk azınlığın umudu olmaktan çıkıp dünyaya evrensel mesajlar veren bir ses oluyor. Filmde birçok ünlü oyuncu ve ünlü müzikler yer alırken Naim'e ait arşiv görüntülerine de yer verilmiş. 

Naim’in Birleşik Milletlerde yaptığı açıklamadan sonra Bulgaristan sınır kapıları açıldı ve 1989 da Türkler zorla göç ettirildi, bu olay Avrupa’nın en büyük göçü olarak tarihe geçti. Bulgaristan da hükümette değişiklikler yaşandı, yeni hükümet yapılanların yanlış olduğunu fark etti ve Türk azınlıklarının haklarını geri verdi.

[zombify_post]


Beğendin mi? Arkadaşlarınla paylaş!

79
ümmet karakaya<span class="bp-unverified-badge"></span>

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir