
Aze’nin Dilekleri (Bölüm 3)
"Kötü dilek olur muymuş?"
"Kötü dilek olur muymuş?"
"Ama madem bu dört duvar bütün manzarasını kapatacak ve ona bir ışık dahi göstermeyecekti, o zaman bu duvarları istediği renge boyamalıydı."
Karanlığın sonsuz siyahlıktan ibaret olmadığını, çok güneşli bir günde bile insanın kapkaranlık bir boşluğun içine düşebileceğini o gün anladım dostlar.
"Dilek ile dileği isteyen kişi arasında güçlü bir bağ vardır"
Çok sevin diyordu sarışın çocuk. Son görüşmemizden buyana birşeyleri değiştirebilir mi bu düşünce acaba diye uzun uzun düşündüm. Haklıydı üstelik, sevmekten başka bir yolu olmayanlar...
Yapay zekanın asıl amacı, en azından elimizden geldiğince algılayabilen, akıl yürütebilen, hareket edebilen ve öğrenebilen cihazları anlamak ve inşa etmektir. - Astr
"SON BİR DİLEK HAKKINIZ OLSA NE DİLERDİNİZ?"
"Sonra Karşıyaka iskeleye yaklaşıyoruz. Çil yavrusu gibi dağılıyoruz. Kimisi Bayraklı yönüne gidiyor, kimisi Bostanlı’ya, kimisi çarşıda kayboluyor…"
'Gerçekten hapis olma hali/anı, tam olarak bir dört duvarın arasına bırakılmanız ve bir gardiyanın sizi oraya kitlemesi ile başlar.'
"...kızıl bir kedi belirdi zihnimin pejmürde odalarında. Sonra patilerini attığı her yer aydınlandı..."