İngilizce öğrenme amaçlı araştırma yaparken Interrail sayfasında Meeting Challenge diye bir gruptan bahsedildiğini okumamla hayatıma giren bir topluluk. Her hafta ingilizce klüp olarak toplanıp her seviyeden insanın ingilizce konuşmasına olanak tanıyorlardı. Öncesinde ev partisi konseptiyle bir partileri vardı ona gittim. Yabancı dil konuşma zorunluluğu olmaması beni cezbetmişti. Ortama tek başıma çekinerek gitmeme rağmen bir baktım sanki kırk yıllık arkadaşlarım ve hep tanıdığım insanlar vardı.
Sonrasında gerçek Muhammet’le tanıştım. (Gerçek dememin sebebi orada o kadar yoğun bir insan grubu ile tanışıyorsun ki isim hatırlamıyorsun bu sebepten herkes kendine “Ben Muhammet” diye tanıtmaya başlamıştı.) Sanki kendisiyle bir dakika önce tanışmış gibi değildik, uzun yıllar arkadaşımdı. Ortamda her yaştan, tipten, karakterden insan eğleniyor, sohbet ediyor ve sosyalleşiyorlardı. Günümüzde sosyal medya hayatları yaşayan bir nesil olarak mükemmel geldi bu değişiklik bana.
Bu yazıdan sonra neden daha önce bu grubu tanımamışım diye hissedebilirsiniz, lakin pandemi den sonra ilk buluşmada sizde gelirseniz sanki ilk kez o ortama girmiş gibi hissetmeyeceğinize teminat verebilirim.
Bu sebepten sizinde Muhammet’i ve onun aracılığı ile Meeting Challenge daha iyi tanımanıza imkan verecek bu röportajı gerçekleştirdik. Keyifli okumalar…
Öncelikle sen kimsin Muhammet Doğan?
-Ben mutluluk peşinde olan, mutluluğu beklemek yerine araştıran, hem kendim hem de çevremdeki insanlar için mutlu bir ortam oluşturmaya çalışan, maceraya açık, merak ettiklerini denemekten ve insanlarla iletişim kurmaktan çekinmeyen sosyal bir insanım.
Mahlasın HaveYouMetMuhammet fikri nereden çıktı?
-Arkadaşlarıma yılda 1000 kişiyle tanışmak için Meeting Challenge projesine başlayacağımı söylediğimde bir arkadaşım “ee ne yapacaksın, insanların yanına gidip hey, have you met muhammet diye mi soracaksın” diye dalga geçmişti. Bu cümle önce Meeting Challenge’ın ilk sloganı, sonrasında ise benim kendime taktığım bir lakap halini aldı.
Ne iş yapıyorsun?
-İngilizce dersleri veriyordum ancak Meeting Challenge’a daha fazla vakit ayırıp projeler geliştirmek için işimi bıraktım.
Kaç yaşındasın?
-27 yaşımdayım.
Bildiğim kadarıyla kendine bir limit koyarak sosyalleşme fikri ortaya çıktı. Anlatır mısın
-Limit demeyelim buna, hedef diyelim. Hiç kendimi sınırlama gibi bir durumda olmadım. Birçoğumuz yeni yıla girerken hedefler koyuyoruz, benim 2017 yılı için hedefim o yıl en az 1000 kişiyle tanışmaktı, tanışacağım insanların bana müthiş şeyler katacağını ve kendimi çok geliştireceğimi biliyordum, umduğum gibi giderse de yıl sonunda 1000 yeni arkadaşım olacaktı ve bu çevremin, dolayısıyla hayatımın değişmesi demekti. Yıl sonunda ise 66 farklı ülkeden 1022 kişiyle tanışmış, beklentimin çok üzerinde maceralar yaşamıştım. İnsanlar beni yaşadıkları ülkelere, şehirlere davet ediyorlardı, rüya gibiydi.
Koyulabilecek en güzel yeni yıl hedeflerinden biri olduğunu düşünüyorum yeni insanlarla tanışmanın.
Peki Türkiye’ de böyle bir organizasyon başlatma fikrine nasıl sahip oldun?
-Topluluk kurma fikri, Türkiye’de sosyal hayatta bir güven ortamı olmadığını ve insanların yeni insanlarla tanışmaya tereddütle yaklaştığını farkettim. İnsanlar kendilerine doğru yaklaşan yabancı birini gördüklerinde tedirgin oluyorlardı. Oysa biz iletişim toplumuyuz, çevremizdeki insanlarla muhabbet etmeyi severiz. Ben de insanları güven ortamının olduğu alanlarda bir araya getirirsem daha rahat iletişim kurabileceklerini düşündüm ve tanıştığım insanlarla takipçilerimi bir araya getirmeye başladım. 5-10 kişiyle başladığımız buluşmalar şimdi yüzlerce, binlerce insanı bir araya getiriyor ve sağlıklı arkadaşlık ilişkileri kurmamızı sağlıyor.
Türkiye’ de başta İstanbul olmak üzere, üniversite öğrencilerinin özellikle yoğunlukla mevcut bulunduğu illerde de pekçok tanıdığın insan var. Bu kadar yaygın bir ağa sahip olmayı nasıl başardın?
-Bu geniş ağa sahip olmanın en önemli sebebi insanlarla arkadaşlıklar kuruyor olmam. Sosyal medyayı da yine insanlarla arkadaş olmak adına çok interaktif kullanıyorum ve sosyal medyadan iletişim kurduğum hemen hemen herkesle tanışmak için bir araya geliyoruz. Aynı şekilde gittiğim ülkeleri, şehirleri hep sosyal medyadan paylaşıyor ve o şehirlerde beni takip eden insanlarla görüşüyorum. Gezerken de çok insanla tanışıyorum tabii ki.
Ayrıca insanların başka insanlarla da arkadaşlık kurmalarını sağlamaya çalışıyorum. Tanıştığım biri bana yaptığı bir işten ya da bir ilgi alanından bahsettiğinde ona “bu şeyle ilgilenen şöyle bir arkadaşım var, sizi tanıştırayım” şeklinde yaklaşıyorum. İnsanları birleştirici bir enerjim olduğuna inanıyorum.
Yine tanıdığım biri farklı bir şehre gideceği zaman “o şehirde şöyle bir arkadaş var, mutlaka tanışmalısın” diye yönlendiriyorum ve insanlar benim referansımla yanlarında ben olmadan da tanışabiliyorlar.
İngilizce konuşma klübünüz var Salı akşamları Kadıköy de ki bir mekanda toplanıp ingilizce konuştuğunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
-Biz okullarda, kurslarda ingilizce öğreniyoruz ancak hepimiz pratik yapacak imkan bulamıyoruz. Ben de insanları hiç yargılanmadan, baskı hissetmeden konuşabilecekleri bir ortamda bir araya getirmek istedim ve ilk haftadan itibaren büyük ilgi gördü bu ortam. Ben de ingilizce konuşmaya benzer bir şekilde başlamıştım.
Sen İngilizceyi nasıl öğrendin?
Ben İngilizce konuşmaya tek bir günde, bir gün hiç konuşamıyor iken sonraki gün arkadaşımın konuşmalarını biraz biraz tercüme etmeye başlamıştım.
2011 yılında Türkiye’ye gelen Ukraynalı bir break dansçı ile tanışmıştım ve Google translate ile iletişim kuruyorduk. Ne olduysa interneti kapatınca oldu, biz bütün gece birbirimize derdimizi anlatmaya çalıştık, birbirimizi anlamazsak başka konuya geçtik ama sabaha kadar konuştuk. Konuştukça okulda öğrendiğim şeyleri hatırlamaya başladım, onun kurduğu cümlelerden anlamlar çıkarıp kendim kullanmaya başladım ve bir gün sonra ortak arkadaşlarımızla buluştuğumuzda konuşmaları ben tercüme ediyordum 🙂
Yaşadığın en ilginç deneyim yada tanışma macerası neydi?
-Bu bana en sık sorulan soru ve her seferinde farklı bir hikayeyle yanıt vermeye çalışıyorum.
Roma’da Vincenzo adında biriyle tanıştım ve tanıştıktan 5 dakika sonra şehre yeni geldiğimi duyunca “seni harika bir yere götüreceğim” deyip motorunu çalıştırdı ve yola koyulduk. Adamı tanımıyorum, yolda doğru düzgün konuşamıyoruz, başta çok eğlenerek çıktığım yol gittikçe gettolaştı ve ben ufaktan korkmaya başladım çünkü bildiğim yerlerden uzaklaşıyoruz ve ortam hiç tekin görünmüyor. Bir parkın önünde durduk, hazır mısın dedi ve parkın arkasında görünen binaya doğru yürümeye başladık. Kapı kilitli görünüyor ancak orayı bilmeyen insanlar girmesin diye sahte bir kilit koymuşlar, kapı itince açılıyor. İçeri girdiğimizde muazzam ışıklandırılmış ve graffitilerle süslenmiş bir tünel çıktı karşımıza. Az ilerleyince bir bahçe, bahçe duvarları graffitilerle kaplı, içerde birkaç külüstür araba var, üzerleri boyalı ve yeniden şekillendirilmiş. Bir sonraki kapıdan içeri girip bir tünelden daha geçtik ama bu sefer karanlık bir tünel, telefon fenerlerini yakıp yürüyoruz ve korkuyorum. Merdivenden bir kat aşağı indik. Aşağı indiğimizde barlar, restoranlar falan çıktı karşımıza, müthiş renkli bir yer, harika dekore edilmiş mekanlar… Meğerse burası eski bir hapishane imiş, yıllar önce çıkan bir isyandan sonra kullanılmamış ve daha sonra birileri burayı yeniden dekore edip illegal bir şekilde kullanmaya başlamış. Vergi ödenmediği için her şey çok ucuz. Roma’da yediğim en güzel yemeklerden birini orda yedim, en güzel vakitleri orda geçirdim. Hayatımda gördüğüm en ilginç yerlerden biriydi ve ben o şehirde bir yerli ile tanışmadan böyle bir yeri asla keşfedemezdim.
En beğendiğin ülke neresi?
-Tam bir İtalya aşığıyım, bir süre orda yaşadım ve sık sık gezmeye giderim.
Gelecekte ki planların neler?
-Meeting Challenge’ı diğer şehirlerde de aktifleştirerek daha fazla insanın güven ortamı içinde bir araya gelip sağlıklı arkadaşlık ilişkileri kurmalarını sağlamak. Uzun vadede ise ülkede bir güven ortamı oluşturmak en büyük hayalim.
Türkiye’ de düzenlediğin etkinliklerden bahseder misin?
-En sevilen etkinliğimiz bir İspanyol sokak partisi kültürü olan Botellon. Birkaç yıl içinde tüm Türkiye tarafından bilenen ve benimsenen bir kültür olacağını öngörüyorum.
Escape the Reality adında bir günlüğüne kendi hayatlarımızı bir kenara bırakarak o gün kim olmak istiyorsak etkinliğe o kişi olarak katıldığımız, hayal gücümüze göre farklı karakterlere büründüğümüz bir etkinliğimiz var.
Erasmus yapıp dönmüş olan insanları bir araya getirdiğimiz Post Erasmus etkinliğimiz var, İngilizce ve diğer diller için konuşma kulüplerimiz var, çok var. Bu alanda topluluk olarak çok zengin ve üretkeniz. Hepsini anlatmayayım, ilgi duyanlar sayfaya gelip bizlerle iletişim kursunlar, seve seve anlatırım tek tek 🙂
Biraz magazin yapalım kız arkadaşın varmı? 😀
-Hayır.
Pandemi dönemi seni nasıl etkiledi?
-Sanılanın aksine şimdilik çok da olumsuz etkilenmedik. İlk günden itibaren bu döneme adapte olduk ve bir Discord grubu kurup karantina sürecinde günün her saati vakit geçirebileceğimiz bir platformda buluşmuş olduk. Geleceğin en önemli platformlarından biri olduğunu düşünüyorum çünkü insanlar interaktif bir biçimde iletişimdeler, sanal bar gibi bir ortam.
Ve sağlıklı bir ortam oluştuktan sonra insanların sosyalleşmeyi ve yeni insanlar tanımayı özlemesinin bize pozitif dönüşleri olacağını tahmin ediyorum.
Düzenlemeyi düşündüğünüz yeni etkinlikler neler?
-Yaptığımız etkinliklere doğa etkinliklerini ve mini festivalleri eklemeyi planlıyoruz.
Peki bir genç olarak, gençlere tavsiyelerin var mı?
-Yeni insanlarla tanışmaya çekinmesinler, merak ettikleri insanların yanlarına gidip iletişim kurmayı denesinler, kaybedecek ne var ki? Her tanıştığımız insan bize farklı bir değer katıyor ve hayatlarımızı değiştiriyor.
Size hangi kanallardan ulaşabilir okuyucularımız?
Instagram ve diğer tüm sosyal mecralarda @meetingchallenge ı takip edebilirler. Ayrıca Discord uygulaması üzerinde kalabalık bir grubumuz var, gruba katılıp bizlerle tanışabilir, vakit geçirebilirler.
Beni yakından tanımak isteyenler de @haveyoumetmuhammet kişisel hesabımı takip edebilir.
10 Yıl Sonrası… adlı yazım için tıklayın…
Meeting Challenge Orginizasyonunun Kurucusu Muhammet Doğanın İnstagram hesabı için tıklayın…
Bir Yorum