“Kadınlarla kadınlar için sinema yapmak, itiraz etmek, üretmek, düşlemek ve eylemek için!” şiarıyla mücadeleyi beyaz perdeye taşıyan Filmmor Uluslararası Gezici Kadın Filmleri Festivali başlıyor.

Simone de Beauvoir:
"Biz kadınlara yöneltilen saldırıların çokluğu ve sertliği karşısında yılmayacağımız gibi; ne “sahici kadın”a yağdırılan çıkarcı övgülere kanıp aldanacağız ne de paylaşmaya yanaşmadıkları alın yazısının erkeklerde uyandırdığı coşkunluğa kapılacağız”
(Genç Kızlık Çağı; sayfa 29)

Bir grup kadının medyada, sinemada, evde -kısacası her alanda- ayrımsız ve şiddetsiz, eşit bir yaşam için 2003 yılında İstanbul’da başlattıkları mücadele ve dayanışma büyüyerek devam ediyor.
Corona salgını nedeniyle ertelenen 18. Filmmor Uluslararası Gezici Kadın Filmleri Festivali, 12 Haziran-22 Haziran tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. 40 film, panel, söyleşi ve atölyelerin yer aldığı festivale ücretsiz olarak katılım sağlanabilecek.
Bu yıl 18. Filmmor Uluslararası Gezici Kadın Film Festivali, “Hak Odaklı Sinema” diyor. Festivalin haklara odaklanması, yüzleri zaten her daim haklara dönük olan kadınların kendi haklarının yanı sıra yaşam hakkı, mülteci hakları, azınlık hakları, LGBT hakları, doğa ve hayvan haklarının tümünü içine alan kocaman bir çemberi ifade ediyor.

Eşitliğe ve adalete inanan, üreten, yaratan kadınların haklı mücadeleleri ve dayanışmalarıyla örülü Festival, "Hak Odaklı Sinema" bölümünün yanısıra "Kadınların Sineması", "Bedenimiz Bizimdir", "Cins-iyet-ler", "Feminist Kadraj", "Feminist Bellek" ve "Film-i Takip" bölümlerinden oluşuyor.
18. Filmmor Uluslararası Gezici Kadın Film Festival programına buradan ulaşabilirsiniz.
Hak Odaklı Sinema

Sofia, Hak Odaklı Sinema Bölümü'nde gösterilecek filmlerden. 20 yaşındaki Sofia'nın bir aile yemeğinde rahatsızlanması ile başlayan hikâyesi hastane koridorunda devam ediyor. Sofia, tıp öğrencisi olan kuzeni Lena'nın desteğiyle inkâr ettiği gerçekle yüzleşerek bir bebek dünyaya getiriyor.
Aile, toplum, yasalar, bürokrasi arasında sıkışıp kalan Sofia'yı merkezine alan film, Fas'ın evlilik dışı ilişkilere hapis cezası öngören 490 sayılı yasasını işaret ediyor.
Cinsiyet eşitsizliği, ataerkil gelenekler ve aynı ataerkillik ile düzenlenen "hukuk" sistemini sarsıcı bir şekilde gözler önüne seren Sofia filmi, Meryem Benm’Barek'in imzasını taşıyor.
Söz konusu 490 sayılı yasa ile suçlanan gazeteci Hacer Reysuni ve 490 kadının imzaladığı manifesto da ataerkil ve köhnemiş yasanın başka bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Hak Odaklı Sinema Bölümü'ndeki Diğer Filmler:
- Direnen Kadınlar / Chieko Yamagami
- Fundamental: Aslolan Mücadele / Sharmeen Obaid-Chinoy
- Kız Kulesi / Susanna Lira
- Kadınların Sineması
Kadınların Sineması

Tıpkı “Sınırlara inanmayan bir kadın olarak ülkem yok. Bir kadın olarak bir ülkem olsun istemiyorum. Bir kadın olarak bütün dünya benim ülkem.” diyen Virginia Woolf gibi sınırsız ve sınıfsız dayanışma ile dünyanın dört bir tarafından filmler bu bölümde buluşuyor.
Kadınların Sineması Bölümü'ndeki Filmler:
- Arada Bir Yer / Selin Bonfil
- Beni Hâlâ Sevdiğini Söyle / Rui Ting Ji
- Cadı Üçlemesi 13+ / Ceylan Özgün Özçelik
- Cevher / Sinai Sganzeria
- Da Capo / İpek Efe
- Delphine ve Carole / Callisto Mc Nulty
- Duygular Dile Geldi / Wen Li
- Dünyanın Sonuna Kadar / Florence Bouvy
- Fakir / Helena Ignez
- Günaydın! / Şehbal Şenyurt
- Hayatın Büyük Soruları / Ingrid Hübscher
- Kendi Işığındaki Kadın / Sinai Sganzerla
- Koyu Mavi / Sarah Gignac
- Masalcı / Fu Yang
- Oda / Latifa Saïd
- Oyun / Christine Jezior
- Reverie / Ilgın Hancıoğlu
- Sana Dair Nefret Ettiğim Her Şeyi Seviyorum / Nadine Keil
Cins-iyet-ler Bölümü

Festivalin Cins-iyet-ler Bölümü'nde yer alan Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi (Portrait de la jeune fille en feu), Marianne ile Héloïse arasındaki dostluğun, güvenin, özgürlüğün ve aşkın hikâyesi.
Ressam olan Marianne ile küçük bir adaya gitmek için çıktığı zorlu sandal yolculuğunda tanışıyoruz. Marianne karakteri, yaşadıkları dönemde eşitlik mücadelesi veren tüm kadın ressamlara/sanatçılara bir selam niteliğinde adeta.
Héloïse ise, Milanolu aristokrat damat adayı ile düğün arifesinde intihar eden ablasının yerine evlendirilmek için manastırdan çıkarılan bir genç kadın. Annesi, damat adayının görmesi için kızının resmini çizdirmek istese de Héloïse, buna şiddetle karşı çıkıyor. Bundan dolayı Kontes, ressam olan Marianne’dan habersizce Héloïse'in portresini yapmasını istiyor.
"Marianne ressam kimliğini gizleyerek Héloïse'ye gündüz gezmelerinde ona eşlik etmekle görevlendirildiği yalanını söylüyor." Marianne ve Héloïse'nin hikâyesi tam da burada başlıyor.
Işıklar, dalgalar, kayalıklar, loş odalar, insan bedeni... Filmdeki her ayrıntı tablo gibi sahnelerle izleyiciyi sarıp sarmalıyor.

Céline Sciamma tarafından yönetilen 2019 yapımı filmin başrollerini Noémie Merlant ve Adèle Haenel paylaşıyor. Birçok sinema eleştirmeni ve izleyicisinden tam not alan film, festivallerden ödüllerle dönüyor. Cannes Film Festivali’nden En İyi Senaryo ve Queer Palmiye ödülleri bunlardan bazıları.
Cins-iyet-ler Bölümü'ndeki Diğer Filmler:
- At Çizerek Büyüyen Kızlar / Joanie Wind
- İtalya ve Bu Sular / Anja Franziska Plaschg, Loan Gavriel
- XY / Anna Karín Lárusdóttir
Bedenimiz Bizimdir
Bedenimiz Bizimdir Bölümü'ndeki Filmler:
- Bedenimden Öte / Susanna Lira
- Flora / Chaerin Im
- Hokka Burunlu Kadınlar / Handan İpekçi
- Kırlangıçlar / Caroline Emery
- Singled Out / Mariona Guiu, Ariadna Relea
Feminist Bellek: Alice Guy-Blaché

Sinema tarihinin erkek egemen kaynaklarında adına nadir rastladığımız Alice Guy-Blaché, kurmaca film yapan ilk yönetmen olması itibarıyla oldukça önemli bir isimdir. Bunun yanı sıra sinemaya ses ve renk getiren, 350’ye yakın filme imza atan Alice Guy-Blaché ve feminist mücadelesi, Festival’in "Feminist Bellek" bölümünde izleyenlerle buluşuyor.
18. Filmmor Uluslararası Gezici Kadın Film Festival'inde Neler İzleyeceğiz?
BONUS: "Kadın olmaya bayılıyorum."
"Ben cesur bir kadınım."
"Feminist."
"Kavgacı."
"Korkusuz."
"Çetin."
"Hayatı seven."
"Dinamik."
"Neşe dolu."
"Kahraman."
"Özgür."
0 Yorum