Bugünlerde önümü pek göremiyorum. Hayatımı bir türlü şekillendiremiyorum. Kendime dair ne istediğimi bilmiyorum, beni mutlu edecek hiçbir şey yapmıyorum. Daha doğrusu beni mutlu edecek şeylerin ne olduğunu da bilmiyorum.
Baktığımda, günlük yaşantımda yaptığım şeyleri yalnızca görevim olduğu için yapıyorum. Aynaya baktığımda kendimi sorunsuzca işleyen bir robottan farksız görüyorum.
Sevmenin sevilmenin ne demek olduğunu bilmiyorum. Bu duygulara ait kafamda belirli bir düşünce oturtamıyorum. Basit sevgilerle bezenmiş hayatlara tahammül edemiyorum. Birbirine kalpten bağlanan insanların olmadığını düşünüyorum.
Kendimi ince düşünen bir insan olarak görüyorum ama asla zor biri olmadığımı da biliyorum. Kendimi eleştiren, suçlayan ve hatalarımın üstüne giden biri olarak biliyorum. Ne yazık ki böyle huylarım olsa da fazla sevilmediğimi de biliyorum.
Bu hayata fazla uyum sağlayabildiğimi düşünmüyorum. Sebebi, herkes gibi olmamaya çalıştığımdandır. Sıradanlaşmadığım, gerçek duygulara önem verdiğim içindir. Eminim…
Hiçbir şeyin böyle olmasını istemezdim. Duygularımı gerçekten uğruna değecek kişilere açmak isterdim. Hayatıma düzene uygun bir şekilde yön verebilmeyi isterdim. Farklı düşünmenin bana bir getirisi olmadığı için kısa yoldan mutluluğa erişmeyi isterdim. Belki de isteklerim bu kadar fazla olduğu için mutsuzumdur.
Aslında elimde olanlara şükretmesini bilen de biriyim ama fazla yalnızlık beni derin düşüncelere sürüklüyor. Bu düşünceler sürekli olarak beni rahatsız ediyor. Bir kuyuya düşmüşte çaresizce gökyüzünü seyrediyor gibiyim. Bu kuyudan nasıl çıkacağımı bilmiyorum.
Her gün bir müzik açıyor ve yürüyorum. Yürüdükçe kaybettiklerimi düşünüyorum, geçmişimi sorguluyorum ve pişmanlıklarımı gözden geçiriyorum. Yorulduğumu o an hissediyorum. Bir yerde otursam da yorgunluğum dinmiyor. Çünkü sorunun bedenimde değil ruhumda olduğunu biliyorum.
Aslında çok şey istemiyorum bu hayattan. Sadece anlaşılmak istiyorum. Eğer anlaşılırsam çok mutlu olacağımı da biliyorum çünkü beni anlayan kişi küçük şeylere kıymet vereceğimi de bilir. Çıkar gözetmeksizin bir insan için elimden geleni yapacağımı da bilir. Bir sözü söylediğimde ne niyetle söylediğimi de bilir. Kısacası kalbimi bilir. Anlaşılmak eminim güzel şeydir…
Yolum uzun mu kısa mı bilmiyorum. Bir belirsizlik içinde sadece yürüyorum. Etraf kapkaranlık. Önümde küçücük bir ışık görsem belki de durmaksızın koşacağım, biliyorum… O ışık şu an yok ama o ışığın parlayacağına dair inancımı hiç kaybetmedim. Çünkü umudumu da yitirirsem hayatın bir anlamı kalmaz. Hayat umut ettikçe devam eder.
Bu yüzden kendimi aramaya devam etmeyi sürdüreceğim. Hayat hiçbir zaman kendini tam olarak bulmana izin vermez. Her zaman kaybolan bir yap-boz parçasını aradığın gibi kendini aramana neden olur. Ben de kaybolan parçalarımı yürüdüğüm yollarda aramaya devam edeceğim. Yolumda belki dikenler belki de çiçekler olacak bilinmez fakat ne olursa olsun yorulmamaya, düşmemeye çalışacağım. Çünkü biliyorum ki eğer düşersem beni yine ben kaldıracağım…
0 Yorum