Uzun yıllar önce arkadaşım bana gelip ; ulan mert ne şanslı adamsın ne derdin var ne tasan var sürekli gülümsüyorsun , bir gün senin yüzünün asık oldugunu görmedim imrenilesi adamsın demişti. yine tebessüm ederek verdim; hayat kısa ve anı yaşa.
sayın okuyucu peki sen alemdesin ? her gün sabah yine uyandık nalet güne diyenlerden mi? yoksa yapılacak o kadar güzel şeyler var ki üzülecek an bulamıyorum mu?
insanlık bu konuda bir çok araştırmaya girmiş tarih sayfalarında. Felsefeden psikolojiye, tarihten sosylojiye, dini ilimlerden kültürel öğretilere kadar. Her kesimin ulaşılması hedeflenen sorun insanın mutlu olması için neler yapılabilir ?olmuş. Ancak her geçen gün stres çağın hastalığı haline gelmiş peki ya neden ? Günümüzde eskiye nazaran ulaşılabilir nimetlerin her geçen güne göre daha kolay olmasına rağmen , teknolojik buluşların artıp dünyanın ötesinden gezegenlere gitmemize rağmen.
Neredeyse herkesin bildiği bir dizi vardı Leyla ile Mecnun. ismail abiyi canlandıran karakterin bir senaryosunu örner vermek istiyorum. İsmail abi yine yeni işe girmiştir. Tek görevi çay konusunda hassas olan patronuna çay getirmek. İlk günden getirdiği çaya tepki veren patron ” bu ne biçim çay , bardağın yarısı boş” der ve kızmaya başlar. Hayatın sillesini yemiş her şeyini kaybetmiş olan ismail abi ise ” senin ağzından cıkanı kulağın duyuyor mu ? bu bardağın yarısı dolu görmüyor musun “diye tepki vermiş. Kaynar suyun sıcaklığı gibi yüzümüze bir hakikat çarpıyor aslında. Elimizdekilerin dışında tüm eksik yanlarımıza odaklanmışız farkıda mısınız? Hani sıklıkla karşılaştığımız bir söz vardır.
Bir yılın değerini anlamak için:
Final sınavını geçememiş bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için:
Erken doğum yapmış bir anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için:
Haftalık bir gazetenin editörüne sor.
Bir saatin değerini anlamak için:
Buluşmak için bekleyen aşıklara sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için:
Treni, otobüsü ya da uçağı kaçıran birine sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için:
Bir kazadan sağ çıkan birine sor.
Bir milisaniyenin değerini anlamak için:
Olimpiyatlarda gümüş madalya kazanmış birine sor.
Vakit kimse için beklemez. Sahip olduğun her dakikanın kıymetini bil.
insanız haliyle, bazen gözlüğümüzün camına leke konmuştur da , tüm kainatı, olayları kusurlu görürüz farkında olmadan. çıkaralım gözlükleri, eksik olan yönleri değil elimizdekilerle yetinmeyi bilelim.
Hala hayatınızdan memnun değilseniz yukarıda saydıgım eksikleri gözde geçirin. Hayattalarsa annenizi, babanızı, kardeşinizi, akrabalarınızı, yeğenlerinize sarılın, uzaktaysa sevdiklerinizi arayın. Akşam olduğunda sokağa çıkın, dilediğiniz şarkıyı dinleyin, spor yapın, hayatın içine karışın. Bu hayat cok hızlı geçiyor ve kısa sürüyor. Tabiata çıkıp ağaca sarılın,çicekleri okşayın, hayvanlara el uzatın hala fırsatınız varken mutlulugu kovalayın.
Bakıp göremeyenler artık küçük şeyler için üzülmeyin
0 Yorum