Antalya Side'de esnaf olmanın ne demek olduğunu bilen vardır elbet içinizde ancak ben size burada daha da derinine inerek Side Antik kentinin içerisinde var olan gerçeklerden bahsetmek istiyorum.
Side'de 10 yıldır esnaflık yapan biri olarak yazacağım bu yazıyı…
Antik kent içerisine konuşlandırılmış evlerin ve iş yerlerinin yaşadığı sıkıntılar yeni değil; ama pandemi döneminde de uygulanmaya devam edilen yasaklar artık esnafı bıktırdı. Tabi bu yasakların pandemi ile ilgisi yok daha öncede vardı. Şu an üzerine sürekli yenileri geliyor ve ardı arkası kesilmiyor. Ev sahibi arabasıyla evine gidemez, dükkan işletmecisi motoruyla, arabasıyla dükkanına giremez. Hak yemek istemem, evlere bir araba giriş hakkı tanıyorlar ama zenginseniz istediğiniz kadar araba ve motor ile içeriye girebilirsiniz. İçeri diyorum yanlış anlaşılmasın gerçekten de içeri Side Antik kente girebilmeniz için öncelikle barikatlı 2 güvenlik atlatmanız gerekir, hadi bunu atlattınız diyelim dönüşte canla başla jandarmaya yakalanmayım diye uğraşırsınız. Daha önceleri sabah 10 gece 12 çalıştığımız dükkanımıza ulaşmak ve eve geri dönüş seferimiz gerçekten böyle zorlu. Tabi gece dükkanınızı kapatınca araç ile giremediyseniz otoparka 2 kilometre de yürümeniz gerekiyor. Bir de çocuğunuzla işe gitmek zorunda iseniz o 2 kilometre yolun gece yarısı kaç km geldiğini tahmin bile edemezsiniz.
Bununla bitmiyor yaşadıklarımız pandemi öncesi de tabelalarla sorun yaşattılar esnaflara. Belediye derme çatma dükkanlara ruhsatsız çalışma izni bile verirken ruhsatı olan dükkanların tabela haklarına da karışıyor maalesef zorunlu olarak hiçbir özelliği olmayan sözümona antikkente uygun tabela uygulamasına kara vermişler, düşünüyorum da bu kararları alanlar henüz hiçbir antik değer özelliği taşımayan dükkanlar için antik kente uygun tabela uygulaması yapıyorlar hem de tabela yapan özellikle 3 firma ile çalışma zorunluluğu koşuyorlar tahmin edersiniz ki fiyatları da fahiş oranda yüksek. Side içerisinde yaklaşık 4 veya 5 senedir kentsel dönüşüme gidiliyor, eski evler iş yerleri yıkılmadan ilk önce yolları yaptılar ve ertesi sene yıkım yapacak dozerler ve iş makinaları bu yollarda tahribata sebep oldu insanlar buralarda yürürken ayağı takılıp düşüyor, kırıklar ve parçalanmalardan dolayı.
Belediye araba giriş çıkış yasağı uyguladığı için tren servis uygulamasına geçti, gösteriş olarak bir kaç ay bedava yaptı daha sonra 1 kmlik yol için 2.5 TL talep etti. Manavgatta yaşayan bir esnafın masrafını arabası yoksa hesap edelim dolmuşa biniyor 4 TL trene biniyor 2.5 TL gidiş dönüş toplam 13 TL eğer bizim gibi eş olarak çalışıyorsanız günlük sadece 26 TL yol masrafınız var , hergün dükkana gelip açıyorsunuz 1 haftada bu masrafınız 182 TL. Yoksulluk ve açlık sınırının 2 bin 374 TL olduğu bir ülkede ayda sadece yol masrafınız için 728 TL ödüyorsunuz tabi Manavgatta yaşıyorsanız. Biz yasaklara uymayan insanlar değiliz. Ancak eğer sit alanı içerisine ruhsat verip dükkan kiralarından stopaj alabiliyorsanız buradaki insanlara kolaylıklar sunmalısınız ya da tüm ev ve iş yerlerini yıkıp gerçek bir sit alanı yapmalısınız. Mahkeme kararları alarak zorla insanları evinden eden bir taraftan da tanıdıklarının yerlerinin yıkım kararını geciktiren bir belediye bence daha fazla insanlar tarafından tutulmayacaktır. Halkımız yapılanların farkında ve bundan sonra nasıl bir karar vereceğini biliyor.
Buraya yapılabilecek çok katlı portatif bir otopark esnafın hayatını kurtarır ama yok belediye zaten var olan 4 otoparkı da kapattırıp girişleri yasakladı.Bu otoparklarda ücretliydi özeldi ve buralardan paralar kazandılar.
Side'ye girmek için dediğim gibi güvenlikli jandarmalı toplam 2 kapıdan geçmeniz gerekiyor. Buraya gelen turist bu kadar güvenliği ve jandarmayı kapıda görünce ister istemez bir tedirginlik yaşıyor.
Açıkçası zaten Alman Turistlerin gelmemesi ile burada yaşanan ekonomik kriz esnafı iflasa sürüklerken insanların dükkanlarına ve iş yerlerine ulaşması bu kadar zor olmamalı.
Gönül isterdi ki 9 aydır iş yapamayan turizm esnafı için az da olsa kolaylıklar sağlansın ama burada yaşadığımız sorunlar Covid 19 ile mücadele zamanında hepimizi maddi, manevi üzdü ve bezdirdi.
Biz ufak hesaplarla kendi alın terimiz ile para kazanmaya çalışırken önümüze koyulan taşlardan yorulduk, sesimizi duyabilen olacak mı onu da bilmiyorum ancak bunun için bir farkındalık oluşturmak istiyorum.
Zenginseniz bunların hiçbirini dert etmenize gerek yok dükkanınızı açıp, para kazanma gibi bir derdiniz yoktur muhtemelen.
0 Yorum