2020 nin nasıl geçtiğini hepimiz biliyoruz. İnsanoğlunun başına gelebilecek türlü türlü felaketleri gördük, yaşadık ve yaşıyoruz.
Tüm bu olumsuz gelişmeler harici hepimiz yakın zamanı, süreç bittikten sonra uzmanların bizim yeni “normal” yaşantımızı nasıl yaşayacağımızı belirtiyorlar. Sosyal mesafe, izole yaşam ve maske kullanımı gibi. İzole yaşam hususunda çok zorlanacağımızı düşünmüyorum, yasak olmadığı zamanlarda dahi normal günlük yaşantımız çoğunlukla evde geçmekteydi. Zorunluluk olduğu için şuanda bizi daha fazla etkiliyor yalnızca, murphy kanunları netice de… (Murphy Kanunları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz; buradan okuyabilirsiniz )
O zaman olumlama yapalım. Ben olumlama konusunda uzman biri değilim, meditasyon, NLP tekniği, futurist yada falcı değilim. Geçen hafta arkadaşlarımla görüntülü konuşmadan başlattığımız bir tekniğin bize iyi geldiğini farkettik. Ve sizlerle de paylaşmak istedim. Hepimiz 10 yıl sonra ki hallerimizden bahsettik. Birimiz uzman bir fizyoterapist olmuştu ve yurtdışında yaşıyordu, diğer arkadaşımın mutlu bir evliliği vardı, ben kendi markamı kurmuş çoluğa çocuğa karışmıştım. Sonuçta gelecek bizim, hayaller bizim, bunlar için birşeyler yapmak bizim elimizde.
Tabi ki 10 yıl içerisinde duygularımız düşüncelerimiz ve bakış açılarımız değişecektir. Ama bugün ki hallerimizle geleceğimizi hayal etmek. Hatta bunları gelecekten kendime not olarakta yazabilirsiniz. Hatta yazının sonunda gelecekte ki kendinize mail atmanızı sağlayan bir programın linkini paylaştım. İstediğiniz tarihe mail atabilmektesiniz.
Steven Spielberg’ in 1985 yılında yapımcılığını yaptığı ve günümüz de bile severek izlenen Back To The Future filmini hepimiz izlemişizdir.(İzlemeyen var ise de muhakkak izlemesini tavsiye ederim bilimkurgu tarzı filmleri sevmeyen insanların bile keyif aldığı bir filmdir.)
Bu film 1985 yılında,üçleme şeklinde çekilmiş bir filmdir. İlk film 1985 yılında geçer fakat dahi bir profesörün (Dr. Emmett “Doc” Brown) zaman makinasını icat etmesiyle 1955 yılına gidilir ve tarihin akışında ki değişikliklerden bahsedilir. İkinci film ise 2015 yılına gelinir. Seri bu şekilde devam eder. İzlemeyenler için daha fazla spoiler vermek istemem.
Bu yazımın içeriği aslında biraz da bu filmden esinlenmedir. Düşünün yıl 2030 olmuş, 2020 de yaşadığımız sıkıntıları çoktan unutmuşuz (insanoğluna verilen en büyük ödüldür unutmak) ve hayatımıza son sürat koşturmaca ile devam ediyoruz. Teknoloji gelişmiş. Robotlar hemen hemen her evde mevcut. Bahsettiğim mutfak robotları değil, jetgiller çizgi filminde olduğu gibi hizmetçi robotlar. Siz nerede olmak isterdiniz , ne koşullarda…
Uzmanlar bu konuda evren’e olumlu mesajlar gönderin o mesajların size olumlamalarını görürsünüz der. Ne düşünürsek başımıza geliyormuş. Doğrudur belki de değildir dedim ya uzman değilim :).
Selçuk Erdem Karikatürü Garip bir şekilde insan geleceğe dair en umutsuz anında umut dolu sözler sarfettiğinde sanırım bilinçaltını şartladığı için mutluluk hissetmekte. 10 Yıl sonra ( çok uzak bir zamanda değil) nerede olmak istersiniz, ne koşullarda, bunlar sizin olumlamalarınız olacak.Bu psikolojimizin altüst olduğu bu süreçte olumlu gelecek planlaması yapmak insana enerji vermekte ve harekete geçmeye zorlamakta.
İnsanoğlu umut olmadan yaşayamaz sonuçta.
Yazımı ünlü filozof Freud’un bir sözüyle sonlandırmak isterim… 🙂
Gelecekte ki kendinize mail göndermek isterseniz;
[zombify_post]
Bir Yorum